Erdoğan Aksu
PANODA HAMBURGER=ASKIDA EKMEK
Email: yerelgazeteci@hotmail.com
Vahşi kapitalizmin en acımasız işlediği o öykünülen ülkelerde, gece varlıklı yatıp sabahına sokağa işsiz, evsiz, yoksul uyanmak sistemsel bir temadır. Hayatı bıraktığı yerden başlayıp yaşamak ise Allah`a kalmış bir mucizedir. İşte burada yarınlarda her şeyi kaybedişin kendi başına da geleceği endişesiyle iki yiyip, üç içip birini ısmarlama geleneği devreye girer.
Vahşi kapitalizmin en acımasız işlediği o öykünülen ülkelerde, gece varlıklı yatıp sabahına sokağa işsiz, evsiz, yoksul uyanmak sistemsel bir temadır. Hayatı bıraktığı yerden başlayıp yaşamak ise Allah`a kalmış bir mucizedir. İşte burada yarınlarda her şeyi kaybedişin kendi başına da geleceği endişesiyle iki yiyip, üç içip birini ısmarlama geleneği devreye girer.
PANODA HAMBURGER=ASKIDA EKMEK
Vahşi kapitalizmin en acımasız işlediği o öykünülen ülkelerde, gece varlıklı yatıp sabahına sokağa işsiz, evsiz, yoksul uyanmak sistemsel bir temadır. Hayatı bıraktığı yerden başlayıp yaşamak ise Allah’a kalmış bir mucizedir. İşte burada yarınlarda her şeyi kaybedişin kendi başına da geleceği endişesiyle iki yiyip, üç içip birini ısmarlama geleneği devreye girer.
Anglosakson kültürünün dayanışmasıdır, parasını ödeyip panoya ihtiyaç sahipleri için bir fincan kahve, hamburger astırmak. Başta öğrenciler olmak üzere, evsizler, sokak insanları, sistem mağdurları en lüks lokantaya girerek panoda asılı nimetlerden faydalanabilirler. Bir sıcak kahve, bir tabak dumanı tüten çorba veya bol ketçap-mayonezli bir hamburger olabilir panoda ki.
Mevki ve makam gelip geçicidir. Gök ve yer hazinelerinden yararlanmak ise her insanın en doğal hakkıdır. Ayrım gözetilmeksizin her birey yasalar önünde ve ilahi adalet önünde eşittir. Yaşam çizgisindeki kırılmalar belirler dünyasını da ahretini de. Çağı çağ gibi paylaşamayanlarda büyük çoğunluğu oluşturur maalesef yerkürede.
Hal böyle olunca yaşamı kolaylaştırıcı enstrümanları devreye sokar devlet ve yerel yönetimler. Çığır açacak yaratıcılıklarla halkın önüne çıkılır. Aynen belediyenin uygulamaya koyduğu askıda ekmek projesi gibi. Ancak Kapıkule dışı uygulamalardan aşırı etkilenildikçe yeteneksizlik de ortaya çıkar. Meclisinize destur dedik ama bu uygulama örf adet, gelenek ve göreneklerimize ters bir işleyişe ve işletilişe sahip. Çünkü çiçeği su vurursa çiçek ölür.
Yoksulun birinci dereceden yakınlarından bile sakladığı sırlarını açığa vuran anlaşmalar yapılmış. On yedi fırınla protokol imzalanmış. Askıda ekmek var denildiği halde yok ve kimsenin çıtı çıkmıyor. Dijital tabelalardaki rakamlara bakmak ve inanmakla yürümez proje. Biz devrede belediye olmaksızın ekmeğin gerçek ihtiyaç sahibine ulaşıp ulaşmadığına bakarız.
Camdaki buğuya yazdığımız günden bu güne özgünlüğü elden bırakmadık. Askıda ekmek projesinin de özgün olduğunu sandık. Aldandık, meğer özgün değilmiş bir Anglosakson kültürüymüş. Anadolu insanının doğası ile asla uyuşmayan, özgünlüğü yıkıp yerine yabancı, öykünen, yaratıcılıktan yoksun bir proje adaptasyonu olarak önümüze sürüldü askıdaki ekmek.
Zaten okyanusları düşlerken maviden olduk. Simitten lokmalarla beslediğimiz martılara beyazı yakıştırmışken beyazdan olduk. Adalet nerede derken, ateşin önünde gördük gerçekleri ve ateşten olduk.
“Yoksulun onuru zedelenmeden, rencide olmadan ekmeğini alacağı, varlıklı olanların da ekmeklerini bağışlayarak yoksulları görmeden doyurabileceği, medeniyetimiz bir paylaşım medeniyetidir” i haklı çıkaracak taklit olmayan özgün projelerde buluşmak en büyük dileğimiz.
Panodaki hamburgerden, panodaki kahveden askıdaki ekmeğe devşirilen bu proje nisaba malik olmayanları incitmiş midir, incitmemiş midir, manevi zenginliği zedeleyecek midir ömrümüz olursa göreceğiz…
Bu Yazı 175 Kez Okunmuş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder