12 MART VE HALK ADINA ÖLMEKTEN ASLA ÇEKİNMEYENLER
Email: yerelgazeteci@hotmail.com
Bu gün 12 Mart.Gülün dikeni yüreğimize batmış bir kere kanatır da kanatır. Zaten bir devrimcinin hayatında çok kırılma noktası olmaz. Yaşamının köklerine inildiğinde ise kontrolden çıktığı çok az görülür. İdeoloji eleştirisini kültür edinmişlik yeni hayatlar kurmaya devamlı engeldir ama yeniden doğulur her seferinde. Arzdan arşa sonsuzluğu içselleştirirken onlar bir bir katledildiğinde hiç üzülmedim, ağlamadım kim diyebilir ki; haramzadelerden başka. Kurşun askerler yaşar ölüm korkusunu, onlar değil. Çanlar çaldığında önce Gençlik kuşatılır sonra, sonrası malum.
Bu gün 12 Mart.Gülün dikeni yüreğimize batmış bir kere kanatır da kanatır. Zaten bir devrimcinin hayatında çok kırılma noktası olmaz. Yaşamının köklerine inildiğinde ise kontrolden çıktığı çok az görülür. İdeoloji eleştirisini kültür edinmişlik yeni hayatlar kurmaya devamlı engeldir ama yeniden doğulur her seferinde. Arzdan arşa sonsuzluğu içselleştirirken onlar bir bir katledildiğinde hiç üzülmedim, ağlamadım kim diyebilir ki; haramzadelerden başka. Kurşun askerler yaşar ölüm korkusunu, onlar değil. Çanlar çaldığında önce Gençlik kuşatılır sonra, sonrası malum.
12 MART VE “HALK ADINA ÖLMEKTEN ASLA ÇEKİNMEYENLER…”
Bu gün 12 Mart.
Gülün dikeni yüreğimize batmış bir kere kanatır da kanatır. Zaten bir devrimcinin hayatında çok kırılma noktası olmaz. Yaşamının köklerine inildiğinde ise kontrolden çıktığı çok az görülür. İdeoloji eleştirisini kültür edinmişlik yeni hayatlar kurmaya devamlı engeldir ama yeniden doğulur her seferinde. Arzdan arşa sonsuzluğu içselleştirirken onlar bir bir katledildiğinde hiç üzülmedim, ağlamadım kim diyebilir ki; haramzadelerden başka. Kurşun askerler yaşar ölüm korkusunu, onlar değil. Çanlar çaldığında önce Gençlik kuşatılır sonra, sonrası malum.
Bu gün 12 Mart.
Çıkışı olmayan labirentin esrarını ve sırrını hiçbir biyografi çözemez ve Bu askeri-faşist darbelerin tarihini de daima para belirler, ekonomi belirler. Modernden Post moderne tüm siyasal arayışların özünde hep kara, kirli para ve para aklama yer tutar. Kriz iş işten geçtikten sonra yeniden programlanır. Ekonomi raydan çıkınca ülke de raydan çıkar ve “yüz metreyi en iyi koşan çocuklar” yetmişlik ihtiyara el verirler, omuz verirler ve ölüme mahkum edilirler gözler kırpılmadan. Tıknefes yetmişlik moruklar yaşamağa, gencecik bedenler ölümsüzlüğe layık görülür. Ve Karşıyaka’da üç karanfil dost bağına gömülür, onlar dost yüreğine.
Bu gün 12 Mart.
Zam, özelleştirme, devalüasyon ve kemer sıkma gibi çeşitli yaptırımları kapsayan her ekonomik paketler sonrası, buhranın peşine bir faşist darbe yapılmış bu ülkede. Darbelerle İnsanların anası ağlatılmış, ekonominin içine edilmiş, hırlanma ve sızlanma dönemlerinin ardına umulmadık iktidarlar peydahlatılıvermiş boşluğa. Ülkenin her batma noktasına geldiği, getirildiği dönemeçlerde, sivil-resmi dayatmalarla darbe borazancılığı yapılmış. Kapitalizmin belirgin on yıllardaki bunalımlarından payını alan ülkede oluşan ekonomik buhranın aşılması için türetilmiş modelleri hep asker yönetimler uygulamış. Önce darbe sonra mide, helal haram birbirine karışmış.
Stand-bay anlaşmaları ile modele siyasiler evet der demez musluklar açılınca borç para bolluğunda sert ekonomik tedbirler faşist çizmelerin denetiminde ve yönetiminde halka baskıyla kabullendirilmiş. Bir çivi dahi çakılmadan sistemin yanlışlarının faturası halka ve yurtsever halk çocuklarına ödettirilir daima yı uygulamış faşist cuntalar her geldiğinde.
Bu gün 12 Mart.
Her askeri darbe sonrası dış ticaret açıkları cumhuriyet döneminin rekorlarını kırmış, rant ve faiz ekonomisi yeğlendiğinden, üretim dışlandığından ülke yabancı para simsarlarının, ajanlarının cirit attığı cennet oluvermiş. Devleti yönetenler de gelir getiren akaretlerini özelleştirme maskıyla satıp durmuş, bu kara-postallı hazır fırsat kalabalığında. Faşist darbelerin milyarderleri, bir koyup üç alanlar, köşe dönücülüğü düstur edinenler ve liberalizmin peygamberlerine-kapitalizmin tanrısına tapınanlar, tapanlar lale devrini yaşamış. Geniş halk yığınları ise cehennemi.
Her benzer askeri-sivil faşist darbe-muhtıra sonunda, ekonomik uçurum büyümüş, makas arası açıldıkça açılmış. Her ekonomik buhran peşine planlanmış faşist darbeler; yarı planlanmış yeni uyduruk, şaşkın iktidarları ülkenin başına bela etmiş. Tarihsel gerçek maalesef böyle;
“1946 devalüasyonu İnönü’yü iktidardan etmiş, yerine Menderes geçmiş. 1950 istikrar tedbirleri Menderes’in başını yemiş, 60 askeri darbesine zemin oluşturmuş. 1970 devalüasyonu 12 Martı getirmiş. 79 yılı 24 Ocak kararları 12 Eylül darbesini getirmiş. 5 Nisan ve 28 Şubat öncesi gizli açık yapılan devalüasyonlar umulmadık iktidarlara kapı açmış.”
Bu gün 12 Mart.
12 Mart muhtırası bu ülkenin değerlerinden üç gencini darağacına yollayarak eski açık hesabı kapatma yoluna gitmiştir. Ancak günü dahi kurtaramamıştır.12 Mart askeri rejimi ve gölge kabine, piyon parlamento binlerce kıyım yapmıştır, faşizanca. Ülke aydınlarından, yazarçizerinden öğrenci liderlerine uzanan geniş bir yelpazede acıyı zirveye tırmandırmıştır 12 Mart.
Yarım akıllı paşalar, 60 darbesine diyet olarak 70’de üç genci ölüm yolculuğuna göndererek rövanş aldılar aklı sıra. Oysa o gençlerin “ Başları dikti ve hayal ettikleri güzelim dünya için ve tam bağımsız olmasını arzuladıkları ülkeleri için sehpaya yürümekten asla çekinmediler. Asla korkmadılar. Asla yılmadılar. Asla baş eğmediler. Asla eğilmediler.”
Çünkü “Gelecek hesapları yoktu. Kişisel kaygıları yoktu. Sadece yürekleri ve gencecik umutları vardı. Cesaret ve umutları vardı sadece…”
Bu gün 12 Mart, kahrolası 12 Mart…
12.03.2012
Bu Yazı 107 Kez Okunmuş
Bu Yazı 107 Kez Okunmuş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder