BELEDİYE BAŞKANI İLE DOLAŞTIK
Email: yerelgazeteci@hotmail.com
Egzoz dumanı kusan şehirde bir sivri dil mahkûmiyeti yaşıyoruz, yıllardır. Göz görebildiğince zenginlik aldatısı ve fakirlik yontusu iç içe geçmiş, zihinsel üretkenliğin kafatasımızı zorlamasını engelliyor. Belediye başkanına tesadüf edip İstanbul caddesinde Rumeliler derneğinde son bulan refakatımız da bu gerçek yine su yüzüne çıktı. Esnaf gezisinde Başkanı gören yurttaşların çoğu ufak tefek, küçük büyük yardım taleplerini dile getirdiler çünkü.
Erdoğan Aksu
Egzoz dumanı kusan şehirde bir sivri dil mahkûmiyeti yaşıyoruz, yıllardır. Göz görebildiğince zenginlik aldatısı ve fakirlik yontusu iç içe geçmiş, zihinsel üretkenliğin kafatasımızı zorlamasını engelliyor. Belediye başkanına tesadüf edip İstanbul caddesinde Rumeliler derneğinde son bulan refakatımız da bu gerçek yine su yüzüne çıktı. Esnaf gezisinde Başkanı gören yurttaşların çoğu ufak tefek, küçük büyük yardım taleplerini dile getirdiler çünkü.
BELEDİYE BAŞKANI İLE DOLAŞTIK
Egzoz dumanı kusan şehirde bir sivri dil mahkûmiyeti yaşıyoruz, yıllardır. Göz görebildiğince zenginlik aldatısı ve fakirlik yontusu iç içe geçmiş, zihinsel üretkenliğin kafatasımızı zorlamasını engelliyor. Belediye başkanına tesadüf edip İstanbul caddesinde Rumeliler derneğinde son bulan refakatımız da bu gerçek yine su yüzüne çıktı. Esnaf gezisinde Başkanı gören yurttaşların çoğu ufak tefek, küçük büyük yardım taleplerini dile getirdiler çünkü.
Milletin belediye çalışmalarına bir diyeceği yok görüntüsü hakim. Belki de direkt belediye başkanının yüzüne diyemediler, ya kınanmamak için nefsin hilelerine düşmediler. Ya da sıkıntı çektiklerini dile getirmelerine karşın sonuçlarını bekliyorlar, iyi bir çevrede yaşayabilmek arzusuyla sustular. Her türlü dürtüden yoksun bir yok oluş yaşanıyor Esenler’de. Açıkça yıldırmaya yönelik bir durum yoksa da bir yılgınlık kol geziyor sokaklarda.
Başkan yardımcıları ve birim müdürleriyle yola koyulan başkanın, sıcak temastan nasıl sonuçlar çıkaracağını göreceğiz ileriki günlerde. Yıllarca gün yüzü görmemiş ahali, karşısında başkanı görünce filozof kesilenleri hariç ateşte çorbasını kaynatmayla ilgili serzenişleri sundular utanıp sıkılarak. Halkın ne çok derdi var, Ülke güllük gülistanlık değil maalesef. Bir şehir var ki ülkenin ve kişilerin kaderini şıp diye değiştirecek güçte, ama yoksul çoğunluğun alınyazısı değişmez değiştirilemez biçimde yazılı alınlarına. Bayrak bezinden barınaklarda, tek katlı gecekondularda, viran evlerde, tümseklerde bayırlarda külfetli külçe hikâyeler depolanıyor işin özü.
Bu sahte kurmacayı hesap kitap edip, belirleyip yapanlar, dümene geçince gecelerin şiircisi kesilirse sokakta karşılaşılan bu olur elbette. Yardım biraz daha yardım, evvel Allah sonra siz. Müthiş örgütçü olmak da yetmez iş kıvamına erdiyse. Kamuoyu araştırma uzmanlığı da çare olmaz bu hastalığa. Başkan çıkar dolaşır, halk adamı ve bürokrat olmak da delice esen rüzgârı dâhice dizginlemek olur. Salı günü caddeler dolaşılır Çarşamba halk matinesine müşteri bulunur. Salıncakta her daim tek kişilik ölümler yaşanır nasılsa. Perşembenin gelişi de çarşambadan belli olur.
Kapılmışız gündelik hayata inançları körelten, belleği zayıflatan bir yalnızlığı yaşıyoruz mavi kürede. Oysa semadan kaleye yolculuk bir fındık tanesi çapı kadar. Aslında koca kentte semboller arayarak dolaşmaya gerek bile yok. Nasılsa alem bir noktadan doğduğu gibi günü gelir batar. Zifiri karanlıkta bir mum ışığı ferahlık, aydınlık arayanlar da kapıya dayanır. Kapıları ardına kadar açık tutmak yeter de artar bile.
Çözümsüzlük çınarına çivi çakılmış bir kere. Altın tozuna yatırılmış beyinlerde ise sebepsizce yepyeni masallara açılır düşler. Çünkü açlık lezzet tanımaz. Ne çıkarsa bahtına ya alıştırılmışlık sokak lambalarından zirveye çıkışı asla önemsemez. Her çıkışın da bir inişi varmış zerrece enterese etmez garibi.
Çok dolaştık bu caddelerde sokaklarda. Belediye başkanıyla dolaşınca kendi kendimize parolasız yazmak geldi içimizden. Yazının hangi kelimede çatladığını kaleye almadan hem de. Hayat felsefesi oluşum düzlemindeki genç beyinlerle selamlaşmayı ve söyleşmeyi de gözlemleyince sokağa çıkma yasağı günlerinden bu güne ilaveten günlükler tutmaya gerek olmadığını da gördük.
Her şey başkanla bir esnaf gezisine katıldıktan sonra şekilsizleşti dememek için, ilham bazen insanı kontrolden çıkarır diyelim bari.
Zaten tüm yaşadıklarımız “ağrıyan dişe kekik yağı sürmek” gibi bir şey.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder