22 Kasım 2015 Pazar

BABA ŞİİRLER


 
ALİ HAYDARA DESTAN

Bir gece rahat edip uyumadım
Şu dünyadan heveslik alamadım
Suçlu olduğumu asla bilemedim
Felek küstü bana derdimi söyleyemedim
 
Gurbet eli ne gariptir bilinmez
Herkese de ah babamdır denilmez
Sılaya da eli boş gidilmez
Dünya ahvalidir herkes ile ölünmez
 
Gurbete çıkmasaydım adam olurdum
Bir garip gibi köyden kovuldum
Yetiş yar imdat kalbimden vuruldum
İmdat eyleme ey kardeş rızkım tükendi
 
Büyüğüme karşı gelmedim asla
Bu sıra uğramaz oldu bizim eve posta
Gurbet elde olan her an için hasta
Dert sahibi oldum ölürüm artık genç yaşta
 
Dua ettim alan almasın asla seni
Gurbet elde erittim bu canımı bu teni
Yaratana kurbanım insan yarattı beni
Yalandır bu dünya Allah yarattı âdemi
 
Bir evim olsaydı bir de yârim
Dokunmayınız bana yarem çok derin
Kız olsaydım şimdi olmuştum gelin
Meraklanma artık sen yaren sevin..
 
DÜNYA FANİDİR, KİMSEYE KALMAZ…

Dünyaya gelmişiz emel kurmaya
Mecburuz kardeş borcumuzu vermeye
Öğle oluyor artık yemek yemeye
İznim çıkıyor yakında gidiyorum sılamı görmeye
 
Bir ateş yakta odalar kül olsun
Bana dertli mektup yazma ne olursun
Kapılma garip dostuna mahvolursun
Yaparsan fenalık Allah’ından bulursun
 
Hepimiz Türküz, çepniyiz Allah korusun
Vatana hile yaparsam kolum kırılsın
Konmuştur bir keklik dala nasıl vurursun
Merak etme kardeş teskereye kadar durursun
 
Menekşeden güzeli hangi çiçektir
Beni gurbet ele düşüren yalnızca felektir
Yaz da bir mektup beni iyice gücendir
Severim seni güzelim gücendirme beni
 
Kimse bilmez bu dünyanın fendini
İnsan olan bilir kendi kendini
Kimse bilmez el âlemin derdini
Affet bir kerelik suçum var ise beni
 
Şu dünya fanidir kimseye kalmaz, sırrını kimse bilmez
Gel desem de yine yar bana gelmez
Ölsem de onun için dilek dilemem, kim dilemez
Darılsan da güzelim çok uzaklardayım, artık gelemem
 
Kimse bilmez şu dünyanın fendini
Herkes bilemez bazen kendi kendini
Şu dünyada alsa herkes dengi dengini
Bir olurdu dünyada fakiri ile zengini
 
Kara haber aldım kalbim yaralı
Sürüm olmayınca ne yapayım malı maralı
Bundan sonra giyinmelisin kara karalı
Bir güzel gördüm iki eli de al kınalı
 
Bu dünyaya geldin ki emelini bulasın
Benim mertliğimi günü gelince duyarsın
Yarı gecede Mevlam seni uyandırsın
Dua edeyim babana kapı kapı dilenmesin
 
Bekârlıktır bu dünyanın azılı azabı
Cennet kabul etmez fazladan mal kesen kasabı
Orada verilecek dünyanın hesabı
Her şeyin var hesabı beklemelisin zamanını…
 
TEYYARE

Teyyaredir kalbim uçar havada
Nazlı yarın evi vardır yamada
Bir selamım olsun güzel sana da
Hesabını bilmeyen yansın şimdi oralarda
 
Sevmelisin bir kere eller ne derse desin
Aşımıza su katanlar ecel otundan yesin
Yaradan sizlere iyi geceler günler versin
İşte mektubum size sevdiğimi desin
 
Sekiz kardeşiz büyükten küçüğü benim
Bir hayal oldu buraya gelip gitmen senin
Senin için kurban olurum bir olsun canım
İşte akacaktır o zaman bal gibi kırmızı kanım  
 
Sabah olmuş yine bu gün uyandım erkenden
Hemen haber sorayım köyden gelenden
Artık mahrum olduk bir kuru selamdan
Sevdim kavuşamadan ayrıldım nazlı yârimden
 
Yaz geldi artık derelerde su azalıyor
Geceler uzayıp günler kısalıyor
Gurbet elde ölenin mezarı Edirnekapı ya kazılıyor
Gözlerim de yaş, içim kan ağlıyor
 
Geçim nasıldır kardeşim bizim evde
Demezler mi hiç çavuşoğlu çetin acaba nerede
Aramızda kalmıştır bir siyah perde
Mezarım kazılmıştır benim gurbet elde…

BABA ŞİİRLERİ…


 
KARDEŞİME

Çalışmakla hiç para artmıyor kardeşim
Üç bilezik yapmadan da kızlar verilmiyor kardeşim,
Ekmek bulup yiyebiliyor musun demiyorlar asla
Bedava gelenler de var ama gönül beğenmiyor kardeşim.
 
Bir mektup yazmıştın, destanımız da vardı
Ben memleketten gelirken dereler taştı, kar yağdı
Yeşil Giresinden beridedir o güzelim Ordu
Ben emsalde olanların hepsi yuvasını kurdu.
 
Bir ben garip kaldım kurbet ellerde kardeşim…
 
Suçumun ne olduğunu ben artık bilemiyorum
Gurbet elde her zaman ayni, devamlı sürünüyorum
Mesai saatim geldi, çabuk olup gitmeliyim
Yazarsanız bir mektup, hemen cevabını veririm.
 
Âşık değilim kardeşim sadece dertliyim
İyi günüm yoktur, her gün kederliyim
Bir kız severdim hiç sormadın nerelidir
Kaç saat çekiyor ise bizim oradan Dereli
 
Belki bir gün sılaya gelirim ortada buluşalım kardeşim…
 
Mukadderatım böyleymiş, feleğin çemberi dar imiş
Fakir olanın boynu daima eğriymiş
Benim eski komşum Ramadanı bilirsin
O da kızını kar kış dememiş karyolacıya vermiş.
 
Garip kaldım kurbet ellerde kardeşim…
 
 
ŞUBAT
 
Aylardan şubattı, günlerden Pazar
Duacınım sevgilim sana değmesin nazar
Söyletme beni güzelim dertlerim çok azar
Gurbet elde herkes birleşmiş sanki mezarımı kazar
 
Bir akşam eve geldim hiç kimseyi bulamadım
Yalnız kaldım da kendi mezarımı kazamadım
Şu gurbet elde yuva kurup da keyifle kalamadım
Niyetim bozuldu köye gitmek gerek akşamdan.
 
Ramazan geldi de ibadet yapamadım,
Otuz günlük orucu kusursuz tutamadım
Bir gece olsun erkenden yatamadım
Aç kaldım da sahurdan yine de tükürüğümü yalamadım.
 
Ne olurdu baban seni bana verseydi
Akşamları şefkatle eve gelseydim
Babana da Allah uzun ömürler verseydi
İstemeyerek olsa da bana evladım deseydi…
 
ZALİM GURBET
 
Bu zalim gurbet büktü belimi
Ver de tokalaşalım o nazik elini
Bundan sonra kim alırsa alsın telli duvaklı gelini
Merak etme kardeşim bende gelirim.
 
Dua ederim gelmesin size kaza
Ölmedik bu sene de çıktık yaza
Bakıyorum her zaman bendeki poza
Garipseme kardeşim yine gelirim
 
Fenerbahçe bu sene de şampiyon olamaz
Aksine gitti her şey, gençleri de yenemez
Derdim çok büyüktür bunu herkes bilemez
Gücenme kardeşim belki de gelemem
 
Sirkeci de duruyor Giresin vapuru
Hala kurumadı Sağmalcıların çamuru
Atışalanında manga olmayınca ne yapayım taburu
Dertlerimi yazayım da kocaman ferman olsun zalim gurbette…
 
AŞK MASALI
 
Zengin her zaman malına güvenir
Fakir olan da kendi haline gücenir
Kuru ekmek yer de yine güherir
Zenginliğine güvenen murad almasın
 
Bu işi baban her zaman görmeli
Yüzden değil kalpten evlat demeli
Gönül bir olsa peynir ekmek de yetmeli
Geç oldu şimdi hemen kalkıp gitmeli.
 
Bilir misin ey güzel Aslı’nın hali ne oldu
Aşık Kerem onun için otuz iki dişinden oldu
Bir yerde ikisi de hemen kül oldu
Düşünüp de bu işlerden ibret alasın
 
Aşık Garip de bir güzel için dağlara düştü
Aşkından kısa zamanda arşı küreyi aştı
Şah İsmail’e de bütün cihan şaştı
Yaptıkları herkesin kendi yanına kar kaldı.
 
Yuva kurup biz de murat alalım
İpin ucunu ikimizde suya salalım
Kör topal ne bulursak Allahım
Hakka doğrulsun özümüz yeter.
 
Laf kar etmiyor kızı olanlara
Allah uzun ömür versin murat alanlara
Kimse merhem olamaz benim yarama
Bir yârim olsa asla bakmam masallara…
 
GÜZEL
 
Senin gibi güzele kurban olayım
Ben seninle bir an bir arada olsam
Kendimi bir günde nikâhlanmış sayarım
İşte o zaman garip sevgilini ararsın.
 
Nasıl oldu da geçtin buralardan
Haberimi mi aldın esen yellerden
Ben hatrına geldim idi bizim ellerden
Sana sevgimden yüce bir gönül versin yaratan.
 
Yemek aş yemeyip seni düşündüm
Çok soğuktu kapı gelmeye üşüdüm
Bir gece rüyamda görmüştüm kalktım düşündüm
Aslında sana tam layık bir eştim.
 
Eller ne derse desin seni hep seveceğim
Gelirsen benimle alır giderim
Senin için bu canı feda ederim
İşte o zaman azalmıştır kederim.
 
ELVEDA
 
Bundan başka keder vermesin Allahım
Çoktur genç yaşta benim günahım
Hiç yok mudur acaba Allahım sevabım
Allah sonumuzu mağfiret eylesin.
 
Şu dünyaya gelmeden ecel göründü
Nazlı yârim yine siyahlara büründü
Yine geceden bize gurbet göründü
Ben giderim arkadaş cümleden elveda.
 
Şu gurbetlik beni mecnun eyledi
Felek küstü, gönül eyledi
Murat alacaklar mutlak evlendi
Mukadderatımız böyle felek bize gülüp eğlendi.
 
Zengin olan istemezmiş fakiri
Ahreti düşünmez sanki bilmez kabiri
Allah korusun cümle fakiri
Fakiriz sevgilim Allah utandırmasın.
 
Ben giderim nazlı yârim son cümlem elveda…

BABAM ŞİİRLER…


 
GARİP BAŞIMA HIRSIZLAR
 
Neler geldi geçti şu garip başıma
Su da katıldı kardaş pişmiş aşıma
Ummadığım haller de geldi karşıma
Hevesliğini almayan insandan sayılmaz
 
Kara gözlü gelin yarim geldi yanıma
Ben öldüğümde kimse girmesin salıma
Yalnız mezarımı tanıtın zavallı anama
Allah ömürler versin usta babama.
 
Kiraya ev bile vermezler bekâr olana
Fındık ertesine edilir tekleme sonlama,
Benden selam olsun hatırımızı soranlara
Haklarını helal etsinler eğer dönemezsem bir daha.
 
Yüzüme güldüler, aradılar buldular, beni soydular
Çünkü yanıma gelince hepsi hemen doydular
Bu işleri sılada bile duydular
Allah çektirsin kardaş hırsız olana.
 
HALİM YAMAN
 
Ömürdür güzelim bakmışsın gelir geçer
Orak elinde yarimin durmadan biçer
İki âşık birbirinden nasıl vazgeçer
Mukadderat, buyuran böyle buyurmuş.
 
Bu sıra Yeşildirek ferman okuyor
Son durumu herkesler de gastelerden okuyor
Her maçında da kardeş berabere gidiyor
Fenerbahçe bu sene de yerinde sayıyor.
 
Bu sene havalandı spor hevası
Bazen radyoda çıkıyor karşılama havası
Oralardan mahrum etti beni geçim belası
Gücendim kardeşim ama ağlamam artık.
 
Nazlı yârin saçları güpgüzel dalgalı
Bu sıralar başım hepten belalı
Bulamadım şu dünyada helâlımı
Kederlendim yine kardeş ayıplama beni.
 
CEVAPNAMELER
 
Bu gün cumaydı çıktım çarşıya
Çarşıda görmüştüm hanımlar için oya
Sağmalcılar köyünde bir kız severdim güya
Sakladılar güzeli benden bakamadım doya doya.
 
Bir zamanlar mektuplaşırdık bir kızla
Vefa da yapılır âşıklar için boza
Bu mısraları yazarken oldu elim kara boya
İyi dinleyin arkadaşlar gönül vermeyin bir kıza.
 
Tramvay gider rayın üzerinden
Âşık mıydın ey garip sen ezelinden
Nasıl vazgeçtin samimiysen güzelim benden
Düştüm karlara ey güzel tutar mısın elimden.
 
Dertliyim kardeşim kimseler bilmez
Mahdudum hayatta hiç yüzüm gülmez
Derdimi anlatsam hiçde cevap gelmez
Garibim, garip halimden kimseler bilmez.
 
CUMALIK
 
Bir Cuma günüydü gelmiştim size
Evladır ey güzel sarılmıştın beyaz beze
Sevdiğimi açıklamıştım ben size
Aşk yoludur bu benzemez hiç başka işe.
 
Cuma günü geldiğimi isterdin
Bir sevgilim var sağmacılarda derdim
İnanmıştım sevgisine candan severdim
Bilseydim sevmediğini kardeş ölmek isterdim.
 
Oraya geldiğim zaman yüreğimi yaktın
Durdum biraz yüzüne baktım
Yanmaz mı hiç yüreğin, benimkini bir kez daha yaktın
Ey mahzun güzel ağlatma beni.
 
Sağmacılar köyünde oturdum bir evde
O taş yürek yumuşar mı ey güzel sende
Siz koymadınız mı beni bu zalim derde
Verir misiniz elinizi hakkınız kalmasın bende.
 
MEKTUP
 
Vatan vazifesini yapan
Vardır bir kardeşim
Garibim gurbet ellerde
Garibim yoktur bir eşim
Yazmıştım bir mektup size
Sizi sevdiğimden ölesiye
Bir yazı dönmediniz geri
Yoksa koca vazifesini yapan
Buldunuz mu birini
Güzel midir mazlum kız
Bulduğunuz eşin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder