3 Şubat 2016 Çarşamba

ME-CHP NEREYE GİDİYOR…

CHP NEREYE GİDİYOR…
16-17 Ocak tarihleri arasında 35. CHP Kurultayı yapıldı…
Bir CHP Kurultayı ilk defa kamuoyunun ilgisini çekmedi ve sönük geçti. Sanki bir zorunluluğu aşmak için yapıldı. Genel Başkan seçiminin sonucu baştan belliydi. Kurultaya ilgi parti meclisine seçilmek istenen adayların ve yakınlarının merakı, hırsı; yarışı şeklindeydi. Delegelerin birçoğu oyumuzu kullanalım da gidelim havasındaydı. Kurultay delegeliği için illerinde kıyasıya yarışanlar ortamı görünce hayal kırıklığına uğrayıp, anahtar listelerde istediklerini göremeyince oy kullanmadan salondan ayrılanlar bile oldu.
Oysa CHP Kurultayı Türkiye açısından, bulunulan Ortadoğu konumundan bölgede ve ülkedeki sorunlar açısından çok önemliydi. Kurultaydan çok önemli kararlar çıkabilirdi. Maalesef olmadı.
Havası, neşesi olmayan kurultaya adayların vitrinde gözükme ve öne çıkma çabaları, promosyonları her anlamda numara savaşları, anahtar liste provokasyonları damga vurdu. Genel Başkan oh be ne rahat kurultay derken, listesinin ciddi biçimde delinmesine karşılık gençlik ve kadın kotası can simidi oldu. Muhalefet ciddi çalışsaydı, kendine güvenseydi parti meclisinde çoğunluğu ele geçirebilirdi.
1280 civarında delegeden 267 oyla parti meclisine giren oldu. Bunun anlamı delege, adayları yarışanları ciddiye almadı. Adayları tanımak için çaba sarf etmedi. Birçok delege âdet yerini bulsun diye oy kullandı.
Parti meclisi adaylarının büyük bir bölümü şansımı deneyeyim ya tutarsa mantığıyla aday oldular. Anahtar listede kendini garanti görenler hazırlanma ve çalışmaya gerek duymayınca seçim sonuçlarıyla şok yaşadılar. Siyaset deneyimi 1 yıllık bile olmayan Selin Sayek Böke’ nin 1. olması enteresandır. 691 oyla 1. olmak çok yüksek bir oy da değildir. Genel Başkanın aldığı oydan 300 oy az almıştır.
Parti meclisi seçimi her ne kadar kıran kırana geçti gözükse de Genel Başkanın anahtar listesi genel başkanlık oyundan 300 -600 oy arası fire vermiştir. Adaylar tercih edilmemiştir. Bu da önemli sonuçtur. Parti meclisi adayları ciddi aday görüntüsü vermemiştir. Delegeler de adayları beğenmemiştir. Yıllardır aynı adayları görmek kurultayın havasını söndürmüştür. Delegelerin Genel Başkana verdiği mesajı doğru okumak gerekir.
Genel başkana sana bir şans daha veriyoruz ama yanındaki insanlara güvenmiyoruz bu fırsatı iyi değerlendir, ülkenin ve parti tabanının taleplerini araştır ve partiyi olması gereken yere taşı (yani iktidara ) mesajı vermiştir.
Kurultay partisi CHP de Genel Başkan tüzük kurultayları yapacağını söyleyerek, yeni umutlar vermeye çalışarak kurultayı sonlandırmıştır. Parti içi muhalefet başta iller olmak üzere sıkı bir şekilde muhalefetini artırarak 1 yıl içerisinde yeniden bir kurultaya götürmek isteyebilir. Yani CHP de parti içi mücadele ivme kazanacaktır. Parti içe dönecek ve iktidar umutlarını bitirecektir. AKP’nin en önemli konusu başkanlık sistemiyken, CHP’nin en önemli konusu parti içi mücadele olacaktır. Durum bunu gösteriyor. Bu dönemde alt kimlik yarışları, delege oyunları, belediye avantajları, yerine koruma güdüsü öne çıkacaktır. Sonuçta olan CHP’ye ve oy veren insanlara olacaktır.
CHP de belirlenen MYK da umut olmamıştır. Yeni seçilenlere şüphesiz zaman ve şans vermek, çalışmalarını görmek gerekir ama bu isimler örgütte heyecan yaratmamıştır. CHP bu kurultayda parti için sorunlarını tartışamamıştır. Kurultayda konuşmacılara ciddi değerlendirme fırsatı yeterli süre verilememiştir. Seçime endeksli konuşmacılar slogan seviyesinde kendilerini anlatmaya çalışmışlardır. Aklımızda kurultayda şu kişide çok iyi konuştu, doğruları söyledi farklı bir söylemle fark edildi diyebileceğimiz bir konuşma olmadı.
Bu kurultaya basın, medya da ilgi göstermedi. TV ‘de canlı yayınlanan kurultayların yerine kısa bağlantılarla kısa haberlerle geçiştirilen, önemsenmeyen bir kurultay durumunda kaldı. Bunda basının korkmasının da etkisi vardır ama CHP yönetiminin de iyi hazırlanmadığının payı vardır. Blok liste mi, çarşaf liste mi tartışması, Genel Başkana karşı aday çıkmaması, kadınların ve gençlerin kotadan dolayı parti meclisine girmesi CHP’nin sorunlarını çözmeye yetmez.
CHP’nin yönetim, program, tüzük konuları, üyelik yapısı objektif dürüst bir şekilde, faydacı bir anlayış öne çıkmadan ele alınmalıdır. Partinin yaşlı, hantal yapısı nasıl aşılacaktır. Yeterli alt yapı bilgi ve birikime sahip olmadan seçilenlerin egemenliği nasıl kırılacaktır. Aktif ve pasif üyeliğe geçmek ne kazanç getirecektir. Parti egemenleri daha mı güçlenecek, iyi niyetli kadrolar, üyeler tasfiye mi edilecektir.
Genel Başkan sırtında kamburları, adına ister vefa duygusu de, ister etrafında teslim olmuş bir yapı deyin nasıl kurtulacaktır. Taban çalışmasını, örgütlenmeyi bilmeyen, emeğe sırtını dönen bu yöneticilerin egemenliği daha ne kadar devam edecektir. CHP içerisinde olumlu yapılanlar tabi ki takdir edilmelidir. Eleştiri ve özeleştiri mekanizması yerinde ve doğru zamanda yapılmalıdır.
Yeni İstanbul il yönetiminin ilk girişimleri kamu oyunda ilgi yaratmış, örgütte olumlu bulunmuştur. İl Başkanı Sayın Cemal Canpolat’ın aday olurken planlı ve hazırlıklı olduğu gözlenmiştir. Çalışmalarına Sultanbeyli’den başlaması, ülkenin en önemli problemi olan terör konusunda Diyarbakır’a bir ekiple gidip olayları yerinde görmesi, seçim vadi olan asgari ücretin İstanbul’daki CHP’li belediyelerde 1.500 TL olmasını sağlaması, ulaşım zammını yargıya taşıma girişimleri önemlidir. Sayın Cemal Canpolat ve ekibi iyi bir başlangıç yapmıştır. Sayın Canpolat’ın örgütten gelmesi, bilgi ve tecrübesinin deneyiminin fazla olmasının bunda payı vardır. Aldığımız bilgilere göre parti içi eğitim çalışmalarını ciddiye alıp başlatacak olması, üye kalitesini artıracak olması çok önemlidir. Canpolat klasik bir il başkanlığı yapmayacağının sinyallerini vermiştir. Umarım böyle gider. Cemal Canpolat’ın yeni yönetim anlayışı Genel Başkanının ve ekibinin yapamadığı eksikleri gidermekte katkısı olacaktır. İstanbul CHP siyasetinin lokomotifi olabilir, örgütün ve halkın beklentilerini cevap verebilir. İstanbul CHP ‘yi cazibe merkezi haline getirebilir. Bu şansı vardır bunu da zamanla göreceğiz.
CHP’nin yıllardır süre gelen sorunlarını diğer yazılarımda ele alacağım. CHP’nin en önemli sorunu nitelikli kadro sorunudur. CHP’nin kadroları yaşlıdır ve yeterli değildir. Gençlik CHP de yeterli ölçüde yerini alamamıştır. Okumayan kendini geliştirmeyen parti içi sorunlarla boğuşan, seçimlere endeksli bir kadro yapısı vardır. İlgi duyup CHP’ye katılmak isteyenlerinde önü kesilmektedir. CHP’nin örgütlenme sorunu vardır, parti içi yapılanma seçme ve seçilme sorunu vardır. Genel Başkanların etrafında oluşan pek bir şeye yaramayan insanların ayıklanma sorunu vardır. Emek ve sola yönelme problemi vardır. Bu ve buna benzer konuları ele alarak, çözüm yolları önereceğim.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere dostça kalın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder