16 Aralık 2011 Cuma

BAŞBAKAN, SIRLAR VE TARİH

Erdoğan Aksu
  BAŞBAKAN, SIRLAR VE TARİH              


Email: yerelgazeteci@hotmail.com

Tarihin kurdelesi çözüldüğünde, benzer çok olayların yaşandığına tanıklık eder yakın geçmiş. Başbakan bir sindirim operasyonu geçirip de ev istirahatına çekilince aklımıza bazı kuşkular takıldı. Allah`tan sporda şike teşvik derken oyalandı kamuoyu da, başbakan biraz dinlendi. Sağlık dilekleri içeren haberlerle geçildi günler.


               BAŞBAKAN, SIRLAR VE TARİH                        

Tarihin kurdelesi çözüldüğünde, benzer çok olayların yaşandığına tanıklık eder yakın geçmiş. Başbakan bir sindirim operasyonu geçirip de ev istirahatına çekilince aklımıza bazı kuşkular takıldı. Allah’tan sporda şike teşvik derken oyalandı kamuoyu da, başbakan biraz dinlendi. Sağlık dilekleri içeren haberlerle geçildi günler.

Geçmişte de başbakan hastaydı. Anayasa kitapçığı bakanlar kurulunda havalarda uçuştu ve olanlar oldu. Önce iktidar partisinde bölünmeler yaşandı, koalisyon ortakları erken seçim diye tutturdu ve meclis dışında kaldılar, bir kısmı da tabela partisi oldu. Şaşalı iktidar ortakları silindi, parti kapatmanın peşine kurulan yepyeni bir parti iktidar oldu, bir anda yeni bir iktidar partisi doğdu.

Politikanın bir gerçeği olsa gerek hasta olmayacaksınız, eğer hasta iseniz rahatsızlığınız ağır ise bırakacaksınız. Bırakmaz da devam ederseniz önce kalenin içindekilerden başlayarak size bıraktırırlar. Tarih tekerrür eder mi Allah bilir. Dileriz başbakanın rahatsızlığı o denli ciddi değildir. Ancak Malum tasarı köşkten geri postalanınca, meclisten de aynen gerisingeri köşke iade edilince su yüzüne çıkmamış çekişmeler ortaya serildi. Başbakan hastaydı. Gerçi iç sürtüşmeler kavgaya dönüştürülmeden mesele şimdilik halledildi. Başbakan daha işbaşı yapmış değil, göstermelik kabullerle iyilik mesajları veriyor İstanbul Kısıklı’dan ama kadrolu toplum mühendisleri, başbakanın partisinde siyaset-cemaat ayrışmasını dillerine doladılar bile.

Her ne kadar kendini tasvip etmeyen bir dünya görüşüne sahip olsak da, karşıt bir parti kimliği taşısak da ülkenin geleceği adına kuşkularımız var. Başbakanın partisinde isyan misyan çıkmaz ama dengeler şaştı bir kere. Kılcal çatlaklar meydan bulduğunda geniş yarıklara gebe gibi. İşin asıl kırılma noktası ise cumhur reisinin görev süresinde ve seçiminde yaşanır görüntüsü var havada. Başbakan iyileşir iyileşmez her adımında dindirilmesi zor fırtınalar ile karşılaşacak gibi. O yüzden çok sağlıklı olması gerek. Sokaklarda mutsuzluk maskı ile dolaşanlar da arttıkça işi zor başbakanın. Ömür törpüsü günleri yaşamaya başlar. Ve sağlık problemleri yaşamaya devam ederse mumdan bir heykel gibi erir eritilir iktidar şatafatı.

Başbakan bir kolon ameliyatı geçirdi. Allah şifasını versin. Geçirdi ama pek de mutlu, sağlıklı profil çizmiyor şu an. Ev istirahatı da daha uzayacak gibi. Mecliste bütçe görüşülüyor ama başbakan olmayınca tadı tuzu yok oturumların. Muhalefetten Muharrem İnce’de olmasa oldubittiye gelecek yeni yılın bütçesi. Mutasyona uğramışçasına zaman dolduruluyor görüşmelerde. Alaturka tılsımlı, yasak savıcı, cana minnet kürsü alınganlıklarıyla herkes başbakanın iyileşip dönmesini bekliyor sanki.

Şu ülke siyasi tandansı ne olursa olsun “Tek Adam’lıktan” çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi. Allah muhafaza başbakan için fısıltı gazeteleri değişik sağlık sorunları terennüm ediyor. Bu arada dünya malına muhtaçlıktan mıdır nedir politikada ahde vefa yoktur lafını haklı çıkaran arkadan vurmalar da yaşanırsa, iş tuzluya patlar bu ülkeye. İktidar partisinin görünmez uçurumlara yuvarlanması pek önemli olmayabilir, nasılsa bir iktidar partisi kurulur, kurdurulur ama ülke yine kan kaybeder. Denize nazır hayalleri olamayan bizler gibiler üzülür sadece olan bitene. Çıkar çakmak peşindekiler ise güpegündüz ümidi kesip yeni partinin köşe başlarını tutma gayretine girişirler.

Bunların hepsi yaşandı. Üstünden on yıl bile geçmedi daha. Kimse artık her on yılda bir darbe olmuyor olmayacak, darbecilerin tümü içerde martavallarıyla sevinmesin. Son on yıllarda artık sivil darbeler yapıldığını da görsünler. Özal’dan bu yana, şüpheli lider ölümleriyle planlanan bir darbe süreci yaşatılıyor bu memlekete. Asıl büyük abinin içinde olduğu bu tezgah çözülmeli. Başbakanın iyileşmesi bu nedenle tek temennimiz.

İçimizdeki tortulardır sezgilerimiz. Sezgilerimizdir bize şu satırları yazdıran. Yoksa başbakanın da miadı doldu mu lafları dolaşıyor kulisleri. Karından konuşmaya hiç gerek yok. Zaten karından uzun sürelide konuşulamaz, nefessiz kalınır. Şu cumhurbaşkanlığı seçimi gelen yılda yapılsa başbakan köşke çıkmak için yarışsa ülke rahat bir nefes alacak gibi görünüyor.

Yoksa korku ve kokuşmuşluk harmanlanıyor gibi yeniden. Şurada on yıla ne kaldı ki. Kırk yıl düşünülse akla gelmeyecek sarsıntılarla dünyalarımız yakında titrer, titretilir. Sonrada biz bu filmi birkaç kez gördük deriz çokbilmişlikle. Kuran kitap hakkı için iyi günler beklemiyor ülkeyi diye ahkâm kesenler de mal bulmuş gibi zıplarlar. Acıları çekmek ise yine bize düşer.

Başbakanın hastalığına ilişkin önce fiskos, sonra yaygara ve sonra toptan sessizlik yaşanırsa eğer durup düşünmek gerek. Önce umut biter, sonra düşler görülür ve temenniler sonrasında hep birlikte düşeriz gerçekliğin denizine. Yecüc mecüc de serbest kalırsa öyle kolay kolay sönmeyecek yangında başlar…

15.12.2011
Bu Yazı 142 Kez Okunmuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder