Erdoğan Aksu
YÜZ YILLIK BUNALIM
Email: yerelgazeteci@hotmail.com
Fransa faciası, parlamentodan geçer, senatoda bekler kadük-büdük kalır. Korkulacak bir şey yok ama öyle hamasi milliyetçi-faşizan nutuklar yerine akılcı davranarak yanlış yapanı yanlışlarında boğmak gerek. Bu ve diğerlerine ciddi yanıtlar verilmeli. Yüz yıl önceki “tehcir” BM`nin 1948 yılında kabul ettiği “soykırım” tanımlarına uyup uymadığı tespit edildi mi ki
Fransa faciası, parlamentodan geçer, senatoda bekler kadük-büdük kalır. Korkulacak bir şey yok ama öyle hamasi milliyetçi-faşizan nutuklar yerine akılcı davranarak yanlış yapanı yanlışlarında boğmak gerek. Bu ve diğerlerine ciddi yanıtlar verilmeli. Yüz yıl önceki “tehcir” BM`nin 1948 yılında kabul ettiği “soykırım” tanımlarına uyup uymadığı tespit edildi mi ki
YÜZ YILLIK BUNALIM
Fransa faciası, parlamentodan geçer, senatoda bekler kadük-büdük kalır. Korkulacak bir şey yok ama öyle hamasi milliyetçi-faşizan nutuklar yerine akılcı davranarak yanlış yapanı yanlışlarında boğmak gerek. Bu ve diğerlerine ciddi yanıtlar verilmeli. Yüz yıl önceki “tehcir” BM’nin 1948 yılında kabul ettiği “soykırım” tanımlarına uyup uymadığı tespit edildi mi ki, emperyalistler yangından mal kaçırma peşine düşmüş. Bu meselenin ispatını tarihsel gerçeklerle, politikayla, üst mahkemelerle aramak lazım. Yol mu yok.
Fransa’ya gelince…
Fransa demokrasisi adına ilerde utanç abidesi olarak anılacak E. soykırımı inkârını suç sayan yasa olaya Fransız, 38 Fransız parlamenterin oyuyla resmileşmiş görünüyor. Bu bardağın dolu tarafı. Boş tarafında ise çok şey var, çok.
Bu Fransa parlamentosu tarihine rezalet başlığıyla düşülecek oturuma 577 parlamenterin 55 akıllısı katılmış. En akıllı 38 parlamenteri ise oylamış. Sizin o üstün demokrasi ile yoğrulmuş aklınıza şaşsınlar efendiler. Yaparız oldu öyle mi. İleride meclis sayınızın ancak onda birinin katılmıyla gerçekleşen bu parlamento ayıbını temizlemek için milyonlarca oya gereksiniminiz olacak.
Yetmiş küsur milyonluk bir ülkeyi, yapmadık dediği kabul etmediği bir olaydan dolayı mahkûm etmek ne kolaymış öyle. Bul 38 ablak-enayi kaldırsın parmakları iş oldubittiye gelsin. Yok, öyle bedavaya, çok yakında Eiffel kulesi bile önünde eğilir bu haksızlığın.
Fikir ve düşünce özgürlüğünü katleden bu yasa, 1789 Fransız İhtilali’nin özüne “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” ilkeliliğine bir darbedir. O 38 milletvekili Fransa Ulusal Meclisi’nin geçmişine ve geleceğine zarar vermiş, demokrasinin adalet ve özgürlük gibi iki temel değerini yok etmiştir. İleri demokrasi adına suç işlenmiştir. Suç işlemişlerdir.
Fransa’da başkanlık seçimlerine üç beş ay kaldı. Yani Seçimler de E. seçmenlere dönük, E. kökenli seçmenlerin oylarını almaya dönük bir çaba bir çaresizlik hareketidir bu yasanın çıkartılması. O 38 Parlamenterin soykırım iddiası gibi çok hassas bir meselenin tarihsel gerçeklerini araştırmadan, sözde soykırıma kanıt olarak dönemin Osmanlı yöneticilerine suç isnat eden sahte belgelerle yasayı oylaması da dönülmeze yolculuktur. Ayrıca düşünce ve ifade özgürlüğünü, serbestçe tartışma özgürlüğünü ortadan kaldırması cezai yaptırımlara açık olması da manidardır. Artık Fransa’da bilim adamlarına, bilimsel araştırma yapma yolu da böylece kapanmıştır.
Çünkü Fransa’da sarkıkça din, ırkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı üstünden siyaset yapılıyor. Göçmen fransızlara yönelik Türk düşmanlığı ve İslâm fobisi dayatılarak oy pazarlıkları yapılıyor. Ne yaparlarsa yapsınlar sarkık başkanları yeniden kazanamaz.
Ancak 2015 yılı tehcirin 100. yıldönümü. Yaklaşık 20 ülke parlamentosu, 1915 tehcirinin “soykırım” olduğunu kabul ettiler. Bu Fransız girişimi 2015’e kadar kararı kabul etmeyen ülkelere de rahatlık verecek gibi. Ermeni Diasporası’na yaranmak için 2023 yolundaki Türkiye’yi karalamalar da böylece sıklaşacak.
İşte olayın asıl korkulası yönü budur…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder