İDEOLOJİSİZLİK İDEOLOJİ OLMUŞ…
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır…
İdeolojileri bilinenin aksine çoğaltımlarla karalamak ve ideoloji düşmanlığı yaparak, ilkesizlik modasını uygulamak kısa süreli kazanımlar sağlayabilir belki. Bu kırık moda ideoloji ile desteklenen tüm dünya görüşlerine asla yer vermez ve tanımaz. Ve her fırsatta yapay örneklemelerle ideolojilerin tek ve değişmez bir kaynağı var diye gösterilir daima. Özellikle sürekli değişimi öngören ideolojilere tüm kapılar kapatılır, adeta suçlu odur. En geçerli ideoloji hangisi diye sorgulandığında ise Ya Allah, yeni kıtalar keşfetmekle uğraşılır. Oysa bu çılgın çıkışlar köşeye sıkıştırılmaktan doğan rahatsızlıkla artar ve ideolojisizliği resmeder karanlığa.
Ayrıca mevcut sistem ve mahdut yönetim mekanizmasında direnmekte statükonun olduğu gibi devamı anlamına gelir. Bu anlamsız bulanıklıkta her statükocu görünmeyeni kabullenmek, seçmek ve saymak hiç ama hiç ilerlemeyi getirmez. Çünkü mevcut sanal veriler dışında asla yenisine gerek duymayan, ışığa kör bakan her ideolojisiz manevra sonunda maddi, manevi durgunluğu, hataları ve küçülmeyi getirir. Bu ideolojiyi küçümser kibirlilikten büyümeyi büyütmeyi beklemek ise tüm ideolojilere terstir ve boşuna bir bekleyiş olur.
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır. Bu yaygın hastalık siyasete de bulaşır…
Değişimi savunmak, geleceği biçimlendirmek ideolojisi olan ve ilkeli duruş gösterenlerin marifeti ve de onların en doğal hakkıdır. Büyümek ilkelere sahip çıkmakla ve ideolojiyi özümsemekle olur. Zaten çoğulcu demokratik düzende demokrasi ve eşitlik, temel hak ve özgürlükler gereğince işletilemeyince, zamana ve mekana göre değişmez katı ve faşizan politikalarda çare olmaz. Çare ideolojik yenilenmedir. Ancak hangi ideoloji olursa olsun pratiği dayanışma ve işbirliği esasına uymayınca siyasal ve kültürel alanda ve diğer alanlarda yenilenme sağlanamaz.
Bugün ideolojileri ve ideolojilerin temel ilkelerini yok sayan, geleceğe yön verme adına yarınları karartan bir erkin algı oynamaları ve algı yönetimlerini topluma dayattığı soyut bir dönemde ideolojisizliğin prim yapacağını sanmak resmen ayıptır. Bugünden tezi yok planları ve projelendirmelerini kamuoyuna somut biçimde sunan bir alternatifliği egemen kılmak gereği vardır. Yoksa ideolojisiz çerçevede organize olmuşluğu örgütsel dinamikle bütünleyen yapılar toplumla kaynaşmayı ve kucaklaşmayı asla sağlayamaz. Mecburiyetten doğmuş birliktelikte uzun süre taşınamaz. Yani ilkesizlik etrafında her kesik birleşmişlik ve eksik bütünleşme verilen mesajları hakkıyla okuyamaz.
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır. Bu yaygın hastalık siyasete de bulaşır, siyasi partilere de…
İdeolojisizlik programsızlığı veya mevcut programlara uymayışı, sorunlara gerçek ve geçerli yanıtlar bulamayışı da hazırlar. Böylece yaptığından haz duymayan, alttan en üstlere kadar aşırı motivasyon kaybı oluşur. Her küçük ama iyi haberle bir kımıldanma olur belki ancak tersine bir etkileşim dinamizmi yok ettiği gibi arada sırada kazanılan ivmeyi de bir daha bulamayacak denli kaybettirir.
Ve kayıplar tarihe damgasını vurur. İşin gerçeği ideolojisizlik yaşanan travmaların başlıca nedenidir. İdeolojik birikimin kullanılmadan biriktirilmesi ve bıktırılması ile yol tutulamaz, yol alınamaz. Gerçekten ihtiyaç olandan uzaklaşıldıkça ortaçağ karanlığı borazancıları ve iş birlikçi dönüştürücüleri en iyi bildikleri konuda tek kalırlar. Her çıkmazda tek bir değer bulan ve gören bu ideolojisizlik birlikteliği, bütünleşmeyi ve dayanışmayı her fırsatta engelleyen birilerini yaratır. Bu yüzden bölündükçe bölünerek, kendi içinde didişen, küçüldükçe ufanan bu kötü kader kederlileri kendilerini bir an evvel toparlamalıdır. Yoksa korku bekler tüm yaratıları. Kantarın topuzu kaçmış bu kader tayinine direnmek, tahrif edilmiş kadere karşı koymak da ideoloji gereğidir. Yani ideolojisizliğe baş kaldırma ve direnmek de ideoloji gereğidir.
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır. Bu yaygın hastalık siyasete de bulaşır, siyasi partilere ve siyasetçilere de…
Bu ideolojisizlik hastalığı iyileştirilmedikçe, mutlu geleceğe ulaşma sürecini başlatabilmek hayal olur. Uzun yürüyüşler başlatmak ideolojinin evrensel ilkeleri ve normlarına uymakla olur. İdeolojiye dayandırılmayan ve çağın gereksinimleri doğrultusunda programlanmayan ve öncelikleri belirlenmemiş her yol ve yolculuk zorlu geçer ve yolcunun rotası zorluklar karşısında şaşar.
Bu şaşkınlık sürdükçe, mesele bu yüzyılda dünyada ideolojilerin belli ülkelerle sınırlı kaldığı temcit pilavına ve afra tafraya karşın neyi savunduğunu açık seçik açıklayamama noktasına devrilir. Tüm yapılan çok daha geniş coğrafyalara yayılmış ideolojisizliğe methiyeler düzerek emperyal etkinliğin gölgesine sığınıp günü kurtarmak yiğitliğine evrilmektir yalandan. Bu karartma gecelerinde eşitlik ve özgürlüğü tırpanlamak, birlik ve bütünlüğü kırmaya yüz dönmek, bütünlük ve bölünmezliği ileri demokrasi çağı masallarına kurban etmek resmen ideolojisizlik aymazlığıdır.
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır. Bu yaygın hastalık, bu salgın aymazlık siyasete de bulaşır, siyasi partilere, siyasetçilere de. En kötüsü ise…
Devrimlerin, değişimlerin ve gerçek demokratik sosyal devlet anlayışının öncüsü ideolojilerin demodeliğine vurgu yapmak, ideolojisizliği ve geri ideolojileri demlendirmek ülkenin hak ettiği onurlu geleceğini her gelişim evresinde frenlemekten başka bir şey değildir. Hele yenileşmenin, sağlıklı değişim ve dönüşümün geleneğini yaşayanlar ve yaşatanlar da çiplenince ipe un serilir. Oysa onlardır demokrasi bağlamında en büyük uzlaşmayı hayata geçirecek olan temel unsurlar. Dolayısıyla çağdaşlığın, bilimselliğin, demokratik düzenin ve sosyal devlet demokrasisinin temel taşı tüm inançların ötesinde bir ideolojinin varlığını inkâr etmemektir.
Zinhar geleceğin ideolojilerin denetiminde biçimleneceği apaçıkken ve o ideolojide besbelliyken maalesef ideolojisizlik ideoloji olmuş, sağı solu, altını üstünü bir çırpıda teslim almış.
İdeolojisizlik ideoloji olunca, ilkesizlik modası her platformda yaygınlaşır. Bu yaygın hastalık, bu salgın aymazlık siyasete de bulaşır, siyasi partilere, siyasetçilere de. En kötüsü ise bu ideolojisizlik iyidir marazına halkın yakalanmasıdır, maazallah iflah olmaz…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder