17 Haziran 2017 Cumartesi

YOL KİMİNLE YÜRÜNECEK, YOLCULUK KİMİNLE YAPILACAK

YOL KİMİNLE YÜRÜNECEK, YOLCULUK KİMİNLE YAPILACAK
 
Yeryüzünün neresinde olursa olsun ‘Adalet’  için yürüyüşe geçildi mi tüm sesler kesilir dünya selama durur. Ve dünyanın her tarafından o kutsal hedefe akıllar gönüller akar. Memleketin her tarafından da ‘adalet’ ortak paydasında şehirlerin şahına yürüyüşler başlar. Yürüyorlar işte. Yani Güneşe akın var. Zaptı belirsiz. Başladı. Ve dizginlenmesi de güçtür bu kararlı adımların. Hele bu kutlu yolculuğa devrimci sosyalistler de katılırsa…
 
Toplumsal yaşamın en ince ayrıntılarında devrimci sosyalist gelenek yer alır. Nice denemeler, deneyimlemelerörgütsel manevralar ile mücadeleye yön veren bir güçtürler. Sosyalist solun ürettiği ve yönettiği pratikle toplumların geniş katmanlarına dek ulaştığı da söz konusudur. Ancak şu fakir memlekette devrimci sosyalist sol her dönemde dışlandıAkacak kolay devinimli yol hiç bulamadı. 
 
Akıldışı yakıştırmalar ile hep kötülendi. Dört bir yanda sosyalistler kenara ayrıldı ayıklandıSınıfsal anlamda kitlelerle yan yana gelmesi daima önlendi. Politik örgütlenmeleri yasadışı sayıldı. Dergi çevresi yapılanmalar didik didik edildi. Dolaylı dolaysız sudan sebeplerle daima suçlandıBöylece herkes için eğitici olabilecek süreçleri, kitlesel direnişleri de ıskaladı şu fakir memleket. Emperyal kolların kıskacında inleyen memleket sosyalist sol ile bir türlü buluşamadı buluşturulmadı.  Sonuç ortada.
 
Politiköngörülerinin neredeyse tamamı on yıllar içinde birebir tutsa da dergi ve örgütsel fonda militansı bir özellik taşıyor olması nedeniyle hiç önemsenmediTüm sol yelpazenin veya gerçek aydınların siyasi önderleri başta Deniz olmak üzere genç yaşta katledilen devrimci sosyalistler olmasına karşın, hep farklı formatlarda kabul edildiler.
 
Böylece memleketin devrimci sosyalist geleneği hep eksik ve arkasız bırakıldıHal böyle olunca Sosyalist blok güncel politik tavır ve pratik alanında zayıfladıKitlesel direniş ve dayanışma anlamında ise gençlikten kopuldu. Memleket gençliğinden uzaklaşıldı. Merkezin solundan daha sola kadro pekiştirmesi ve kadro göçermesi bu yüzden bir türlü gerçekleştirilemedi.
 
Peki, bugün kimle yürünecek, yolculuk kimle yapılacak…
 
On yıllarca goygoyculara aldanılarak devrimci sosyalist blokun ilerleyen süreçte kendini yenilemediği yenilemeyeceği yönünde geliştirilen his geçerli sayıldı. O hissin yıkıcı rüzgârına kapıldı memleket. Memleket insanı. Gelişen çdönük modern siyasal öneriler sunamadığı safsatası güncellendikçe sağa iyice taraftar toplandı. Memleket iyice sağa kaydı, plastik dincilerin emrine girildi ve bataklığa saplandı. Oysa yaratıcı ve yönlendirici düşünselliği ve eylemselliği canlı tutan teori de pratikte sosyalizmdedir. Her döneme dönük en uygundönüşümü planlayabilecek olanlar Sosyalistlerdir, Devrimcilerdir.
 
Şimdi on yıllardır unutulan devrimci sosyalistlerle hiç çekinmeden yol yürümek yolculuk etmek zamanıdır. Yürünecek mi yoksa halinden memnun pozisyonunda devam mı edilecek. İştememleketin sol yelpazesinde on yıllardır böylebir sorun yaşanmaktadır. Ve on yıllardan sonra memleket solu açısından yeniden yollara düşmek ve çizmeleri giymek ki gelinen nokta odur. Çizmeler giyilmiş ve gecikmiş yürüyüş başlatılmıştır. Memleket solu açısından temel meselelerden biri ise ‘adalet’ için çıkılan bu yolculukta yolların devrimci sosyalistlerle ne zaman nerede kesişeceğidir.  
 
Bu mesele memleketimeselesidir ayrıca. Çünkü sol ağırlığını kaybedince başta adalet olmak üzere her türlü evrensel kazanımın kaybedildiği acı bir gerçektir. Adına namına sol, sosyal demokrat vesaire diyen her yapı ve kurumsallaşma içinde sosyalist entelektüellerin bulunduğu da birgerçektir. Ancak oralarda sosyalist doktrinden ve devrimci gelenekten aldıkları güç ve deneyimlerini aktarma olanağı aktarma platformu bulamamaktadırlar. Bulduklarındada özveriyle mücadele ettikleri bellidirEn yakın örnek Gezi gibi. 
 
Memleketin park edildiği son durak daha çok başlar ağrıtır. Demokrasinin hiçe sayıldığı özgürlük eşitlik ve adalet kavramlarının içinin tamamen boşaltıldığı bu yarım yamalak rejimden başka ne beklenebilir ki.   içi boşaltılmış veya doldurulmuş bu kavramları faşizanca baskı aracı olarak kullanma aşamasına getirilmiş bir memleket. Bundan sonrası F tipi daha da kimliksizleştirilen ve azgınlaşan kör kara azamettir.
 
O halde bir yürüyüş eylenmişse kimle, kiminle yürünecekbağın kurulması gerekenler kimlerdir günleri gelmiş de çatmıştır. Katılanlar katılmıştır şimdi devrimci sosyalistleri de bu yolculuğa yolcu eylemek gerekir. Yani evrensel temel değerlere eylem ve söylem bazında geçmişten yarına en ortakçı ve dayanışmacı duygularla kimlerin korkusuzcasahip çıktığı artık görülmelidir.
 
Yürünecek yol varsa eğer ve eğer uzun yürünecekse ki böyle bir yürüyüş yeğlenmiştir yolculukları içselleştirmiş devrimci sosyalistlerde bu gittikçe büyüyebilecek kortejin içinebir an önce çekilmelidirHerkesgibi onlarda açık seçik davet edilmelidir
 
Yarınlarda yeni bir sol siyaset dili egemen kılınacaksa eğer bu şarttır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder