28 Aralık 2013 Cumartesi

ESENLER RUMELİLİLER DERNEĞİ BAYRAM ÖNCESİ ÇOCUKLARI SEVİNDİRDİ…

Esenler Rumelililer Derneği Ramazan bayramı öncesinde beş yüzden fazla çocuğu baştan ayağa bayramlık giydirerek sevindirdi…

Esenler Rumelililer Derneği öğrenci bursları, ihtiyaç sahibi ailelere her ay kumanya ve ramazan ayında temel gıda yardımlarının yanı sıra, Dernek yetkililerince geleneksel hale getirilen her bayram öncesi veren el ile alan el arasında köprü olup çocukların bayramlıklarını vererek topluma hizmet yolunda çalışmalarını sürdürüyor.

Esenler Rumelililer Derneği’nin Mimarsinan mahallesindeki dernek merkezine başvuran ihtiyaç sahibi ailelerin her yaştan çocukları baştan ayağa giydiriliyor, okul çantaları da veriliyor. Önceden belirlenmiş çocuklara bayramlık kıyafetleri ve hediyeleri hafta sonu bitimine kadar iftar sonrası verilecek.

Kim ve hangi memleketli olduğuna bakılmaksızın, hiçbir ayrım gösterilmeden derneğin yardım işiyle ilgilenen yöneticilerinin dağıttığı önceden yaş, cinsiyet, beden ölçüleri yazılı kartları ile gelen ailelere ve çocuklara bayramlıkları dernek üyelerince dağıtılıyor.

Esenler Rumelililer Derneği esnaf, işadamı ve hayırsever hemşerilerinin verdiği bağış, zekât ve ayni yardımlarla oluşturulan eşyaları dağıtarak bu ramazan bayramı öncesinde beş yüzden fazla  çocuğun ve ailelerinin mutluluğunu artırarak hayırlara vesile oldu.

İlk dağıtım günü, anne ve babalarıyla hediyelerini almak üzere dağıtım yerine gelen çocukların kendilerine giysi, ayakkabı ve çantalarını seçme şansı da verilmesi yüzlerindeki mutluluğun bir kat daha artmasını sağladı. Gözlemlenen o eşsiz mutluluğun paylaşılması insani değerlerin ve erdemlerin en güzeli olan toplumsal yardımlaşma ve dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya çıkardı...


ESENLER RUMELİLİLER HACI ADAYLARINI UĞURLADI…

ESENLER RUMELİLİLER HACI ADAYLARINI UĞURLADI…
 
Esenler Rumelililer Derneği’den 2013 yılı Hacca gitmeye hak kazanan beş hacı adayıher yıl olduğu gibi bu yılda düzenlenen uğurlama programla kutsal topraklara yolculandı, hediyeleri verildi ve hacı adaylarının heyecan ve sevinçleri paylaşıldı...

Esenler Rumelililer Derneği Dernek merkezindeki hacı uğurlama programına İstanbul Milletvekili Milletvekili  Tülay Vatansever Dalyan, Esenler Belediye Başkanı,  CHP, SP ve AKP İlçe Başkanları ve yöneticileri, CHP eski Esenler İlçe Başkanı Şuayip Vardar, Tek Rumeli Televizyonu sahibi Atilla Baykal, ESDEF Başkanı ve üye dernek başkanları, Rumeli dernek başkanları, Rumelililer, davetliler ve yerel basın katıldı.
 
Rumeli kökenli İstanbul milletvekilleri veRumeli Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Ayhan Bölükbaşı, mazeret göstererek programa katılamadılar…
 
Rumelililer Dernek Başkanı A. Fettah Dindar programın açılış konuşmasında kısa bir dernek tanıtımı yaptı, iki hacı adayının ilk kafile ile kutsal topraklara yola çıktığını ifade ederek, hac yolculuğu başlayan üç hacı adayını misafirlere takdim etti ve hacı adaylarına "Allah haccınızı mebrur eylesin. İnşallah dönüşünüzde de karşılama programı düzenleriz…" dedi.


KEPENKLERİMİZİ İNDİRMEK ZORUNDA KALACAĞIZ…

KEPENKLERİMİZİ İNDİRMEK ZORUNDA KALACAĞIZ…

Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın “Esnafı Dinliyoruz” Programı kapsamında bu hafta “Tekel Bayii  Esnafının”  sorunları masaya yatırıldı...

Esenler Birleşik Esnaf   ve Sanatkarlar Odası daha önce Oto Tamircileri,  Berberler  ve Pastaneci  Esnafıyla toplantılar yapmıştı.  Bu kez Esenler’de faaliyet gösteren Tekel Bayii Esnafıyla toplantı yapıldı.

Esenler Oruçreis Mahallesinde bir Düğün Salonundagerçekleşen toplantıda Kurban Bayramı sonrasında yeni  bir toplantı daha yapılmasına ve bu toplantıda beş kişilik bir komisyon kurulmasına karar verildi.

Yaklaşık 2 saat süren toplantının açılış konuşmasını  Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Yardımcısı Şükrü Şahin yaptı. Şükrü Şahin konuşmasında;

” Kıymetli esnaf arkadaşlarım  özellikle siz Tekel Bayilerimizin çok önemli iş saatlerinde  dükkanlarınızı kapatarak bu toplantıya iştirak ettiğiniz için sizlere  çok teşekkür ediyorum” diyerek konuşmasına başladı. Devamla;

”Değerli esnaf arkadaşlarım malumunuz Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odasının faaliyet gösterdiği   bina kendi mülkü  yani siz esnafımızın  yeridir.

Ve yine Odamızda esnafımızın emrinde çalışan personelimiz vasıtasıyla bundan böyle lehinize ve aleyhinize gelişen konular  anında cebinizde olacak. Odamıza cep telefonlarınızı güncelleyin”

Şükrü Şahin konuşmasını şöyle sürdürdü;



“İlçemizde faaliyet gösteren  odamıza kayıtlı  esnafımızın ilçeden dışarı taşınmalarıyla ilgili gerekli girişimlerimizden aldığımız sonuç  oto tamirhaneci esnafımız adına olumlu sonuçlanmıştır.

Yine İlçemizde  faaliyet  gösteren Berber Esnafımızın 1 TL ye traş edenler tarafından mağdur edilmeleri sonucu verdiğimiz hukuk mücadelesini de kazanmamız   Berber Esnafımızın yüzünün gülmesine  sebep oldu. Haftada bir gün Pazar günü tatil yapmalarını da birlikte karar alarak sağladık.

Yine geçen hafta ilçemizde faaliyet gösteren Pastaneci  Esnafımızla yaptığımız toplantı sonucu aldığımız karar gereği  Pastane haricinde Poğaça, Simit ve Börek satan yerlerin Pastane kriterlerine uyup uymadığının araştırılması ve çıkan sonuca göre değerlendirilmesi hakkında ortak görüş sağladık.

Pastaneci  Esnafımız Kırtasiye ve bunun gibi yerlerde  Poğaça ve Simit satışı  yapanların İlçe Tarım Müdürlüğü ile irtibata geçilerek bu yerlerde satışın engellenmesi noktasında hemfikir olduklarını belirttiler.

Bundan sonra kahveci esnafımızla toplantı yapacağız.  Yapacağımız bu toplantıya tanıdığınız Kahvehaneci Esnaflarımızı yönlendirmenizi rica ediyorum” dedi.



Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkan Vekili Şükrü Şahin’in konuşmasının ardından Esnaf sorunlarını dile getirdi.
Esnaf kendi sorunlarını tek, tek dile getirirken Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın göstermiş olduğu duyarlılığa teşekkür ettiler.

Tekel Bayii Esnafının 9 eylül 2013 de çıkan kanun neticesinde saat 22.00’den sonra satış yapma yasağıyla tamamen bittiğini ifade eden esnaflar,  yetkililerin bu duruma bir an önce çare bulmaları gerektiğini söylediler.  Yoksa dükkanlarının kepenklerini indirmek zorunda kalacaklarını ifade ettiler. Kar oranlarının da oldukça düşük olduğunu ifade eden  esnaf  yeni çıkan bu yasanın çıkarılacak tebliğlerle düzeltilmesini istediler. Büyük kentlerde satış yasağını 24.00 olmasının daha uygun olabileceğini dile getirdiler…

ESENLER, ON YILDIR ‘TÜRKİYE GÖZLÜK SANAYİCİLERİ’NİN MERKEZİ…

ESENLER, ON YILDIR ‘TÜRKİYE GÖZLÜK SANAYİCİLERİ’NİN MERKEZİ… 

Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği Başkanı Mehmet Dibi, Esenler’e 1955’te yerleşen ve Esenler’in yerlilerinden sayılabilecek 'Dibi' ailesinin bireyi ve metal gözlük çerçevesi imalatçılarının ilklerinden bir işadamı...

Başkan olduğu sürece ‘Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği’ merkezinin Esenler’de olacağını ifade eden Mehmet Dibi;

“Yerli gözlük alın ve kullanın hatalısını bulursanız gelin beni yakalayın. Yerli ürünün garantisi benim” diyerek açıklamalarda bulundu:

Esenler’de arazilerde askerler atış talimleri yapıyordu.

Mehmet Dibi “ Biz aile olarak, Esenler’in en eskilerindeniz. Esenler’de ilk binayı yapanlardanız. Esenler’e 1955 yılında yerleştik. Yokluğun ve yoksulluğun olduğu 1955’lerde Esenler’de binasız araziler ve tarla vaziyetinde idi. o dönemler Esenler’de bu arazilerde askerler atış talimleri yapıyordu. İlkokulu, sarı okulda yani şimdi yıkılmış olan Hasipdinçsoy’da okudum.
Ailece sporu seviyorduk.



Ben o yıllarda gençliğimizde boks yaptım, ağabeyim Haydar Dibi ise futbola meraklı idi. Ailece sosyal insanlarız. Babam siyaseti severdi ve Adalet Partili idi. sporun, spor ahlakı ve erdemi içinde yapıldığına inandığımdan Esenler’de spora hizmet vermek için uğraştım. Siyaset ile pek ilgilenmedim. Esenler Spor Kulübünde yöneticilik yaptım. 20 yıl aralıksız görev yaptım ve şampiyonluklar yaşadım. Kulüp binamız o yıllarda şimdi Telekom’un olduğu yer idi. Sonra orayı verip Esenler spor’un şimdiki yerini aldık.

Maçlarımızı kaymakamı, belediye başkanı, tüm siyasi parti ilçe başkanları ve yöneticileri futbolseverlerle birlikte izlerdi.

Spor yöneticiliğimiz döneminde herkes ile iyi geçindik. Benim yöneticilik yaptığım yıllarda Belediye Başkanlığı yapan herkesin kulüplerimize katkısı olmuştur. Onları daima önore ettik. Maçlarımızı kaymakamından belediye başkanlarına, tüm siyasi parti ilçe başkanlarından yöneticilerine birlikte izlerdi. O Maçlar terfi maçları değildi, normal lig maçları idi. Birlik beraberlik sağladık çünkü; 

Sporu, sportif kurallar çerçevesinde yapıyorduk. Sporun içine Siyaset hiç sokmadık. Zamanla Esenler Spor Kulübünden yönetim anlayışı farklılıklarından dolayı ayrılarak Yavuz Selim Spor Kulübünü kurduk.

Bugünkü kulüp binası yerini büyük uğraşlar sonucunda Bakırköy Belediyesi’nden aldık. O vakit Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı olan Şuayip Vardar’ında bize katkısı büyük oldu. Yavuzselim Kulübünde ilkleri de yaşadık. Beş ayrı branşta faaliyet gösterdik. Bayan Hentbol takımını Esenler’de ilk biz kurduk.

Ben daima tüm kulüpleri hiç ayrım yapmadan kucaklayan anlayışta oldum. Zora düştüklerin de yanlarında oldum. Çünkü hepsi Esenler için varlar ve Esenler’in tanıtımı için hizmet ediyorlar. Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan men ediyorlar. Spora yönlendiriyorlar.

Geçmişte Belediye Başkanları ile iyi hukukum vardı. Bazı başkanlar futbolu sevmedikleri halde maçlarımıza geliyorlardı. Bu karşılıklı sevgi ve saygı sonucunda sağlanmıştı. Aynı zamanda tüm siyasi parti ilçe başkanları ve yöneticileri spor kulüplerimizin maçlarını beraber izlemeye gelirlerdi. Bugün gelinen noktada bu anlayışı göremiyoruz. Bu işler karşılıklı sevgi ile birbirine yaklaşıldığında sağlanır. Herkes ben bilirim, ben yaparım anlayışında olduğundan bir süreliğine kenara çekildim. Benim dönemimde hak edenin hakkını verir herkesin emeğine saygı duyardık.

Venüs Optik Metal Gözlük Çerçevesi İmalatına Esenler’de Başladı.

İş hayatımızda da Esenler de ilkleri yaptık. İlk metal gözlük çerçevesi imalatına Esenler de başladık. Venüs Optik ismi altında yaptığımız imalatı büyüterek bu günlere geldik. Markalaşma yönünde adımlar attık. Ve halen imalatımızın büyük bölümünü Esenler’de devam ettirmeye gayret sarf ediyoruz. Bugün A’dan Z’ye gözlük imalatını Esenler de yapabilecek düzeydeyiz.

Sanayi üretimine 1969 yılında abim Haydar Dibi ile kurduğumuz Uğur Torna ile yedek parça ve kalıp imalatı yaparak girdik. 1981 yılında ise Venüs Optik Gözlük Sanayi firmasını kurarak metal gözlük çerçevesi imalatına başladık. Geçen 30 yılda kaliteli ve modern gözlük üretimine gayret ettik.

Venüs Optik olarak gelişmiş teknolojileri yakından takip ederek, kalitesinden asla taviz vermeyen bir çizgiyi korumaya çalışıyoruz. TSE ve CE standartlarında üretim yaparak, tüm gözlük modellerimizin kalıplarını kendimiz üreterek sektör içinde yerimizi koruma mücadelemizi sürdürüyoruz.



İlk zamanlar kapasitemiz 360 binlerde iken bugün 650 binlere çıktı. Son 15 yıla kadar imalat ettiğimiz gözlükleri yok satıyorduk. Hedef koymuştuk kendimize, gözlükte AB kriterlerini yakalamak ve onlar ile yarışmaktı amacımız.

Kırk yıl evvel küçük bir torna tezgâhından Venüs Optik olarak metal çerçeve üretimine geçişim ve bu sektörde var oluşumuzun kısa hikayesi budur.

Ancak son yıllarda dünyadaki tüm sektörler gibi gözlük sanayisinin de Çin’e kayması yerli üreticinin işini zorlaştırdı. Sesimizi duyurabilmek maksadıyla bir dernek kurduk. 26 üretici, imalatçı arkadaşımızla bir araya gelerek ‘Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği’ni kurduk. Başta bizden daha deneyimli olan plastik çerçeve imalatını ülkemizde ilk yapanlardan ayrıca ithalatçı da olan bir meslektaşımızı başkan seçtik.

Ben başkan oldukça ‘Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği’ merkezi Esenler olacak.

Bizden önce bu sektörün içinde var olanlara hürmetimizden öne çıkmayı pek düşünmüyorduk. Toplantılarda yaptığım eleştirilerden sonra beni öne çıkarttılar ve ihale üstüme kaldı. O gün bugün tam on yıldır ‘Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği’ başkanlığı yapıyorum. Başkan olduktan sonra Dernek merkezini Sirkeci’den Esenlere taşıdım. Merkezi buraya taşımak ile Esenlere büyük hizmet ettiğimi düşünüyorum. Gözlük sektörü içinde Esenler adı geçsin, esenler tanınsın diye böyle bir karar verdim. Ben ne kadar başkan kalacak isem isem dernek merkezimiz de Esenler olacak. Esenler’in adını dünyaya duyurmaya devam edeceğim.

İlk işimiz üreticinin ve vatandaşların hakkını korumak için gözlük standartlarını getirmekti. Güneş gözlüğü ve optik gözlük standardını çıkardım. Kurmuş olduğumuz iki laboratuarda çalışmalara başladık. İzmir ve Gebze’de olan bu laboratuarları sonradan TSE’ye bıraktık.



Sanayi bakanımız ile toplantılar yaptım. Çin mamullerine karşı mücadele yaparken devlet desteğini de aldım. İmalatçılara, imalatçı yetki belgesi çıkarttım. Gümrüklerden geçen gözlüklere denetleme getirerek teste tabi tutulmasını sağladım. Testten geçen gözlüklerin ülkeye girişine izin verilmesini sağladık. Kriterlere uymayan milyonlarca gözlüğün ülkemize girişini engelledim, geri gönderttim. Birçok tehdit aldım ancak vatan sevgisi her şeyden önde geldiği için bu tehditlere asla boyun eğmedim.

Devletin Gözlük Başına 2,5 Dolar Fon Almasını Sağladık.

Bugün Türkiye Gözlük Sanayicileri Derneği ile Dünya Standartlarını yakalayarak halkımıza ucuz ve kaliteli ürünler ürettik. Bugün ülkeye giren gözlükler marka gözlüklerdir. Derneğimizin görevi üreticiyi koruduğu gibi tüketiciyi de korumak ve kollamaktır. Optik ve güneş gözlüklerine kota koydurarak fonlar oluşturdum. Neticesinde vergi kaçağını önleyerek ülke gelir sağlamış oldum. Kim gözlük ithal ederse etsin vergisini verecek. Devletin gözlük başına 2,5 dolar fon almasını sağladık.

Sağlık bakanlığı ile bir araya gelerek sektörün Ulusal Bilgi Bankasını kurduk. Bunun neticesinde kayıt dışını önlemiş olduk. Halka fazla inmemiştik, tüketiciyi vatandaşımızı korumak için onların çıkarlarını korumamız gerektiğini de düşünerek Ulusal Bilgi Bankasını kurduk.

Sektörde Gözlüğü satanlar ve biz imal edenler olarak iki grup vardır. Optikçiler yani satışı yapanların tamamı 7 bölgede birleşerek federasyonlaştılar. Sonra da konfederasyon kurdular. Bizim de dernek olarak kaliteli gözlük üretmek için Sanayi Bakanlığı ile çalışmalarımız var.

Dernek olarak üreticiyi devamlı denetliyoruz. Eskiden önüne gelen gözlük üretir ve satarken bugün derneğimiz sayesinde böyle değil. Biz vatandaşa üzerinde markası ve TSE belgesi olmayan ürünleri almayın diyoruz.

Güneş gözlüğünde ise imalata geç başladık. Çünkü karşımızda Çin vardı. Bunların binlerce fabrikaları var ve arkalarında devlet desteği var. Vatandaş kaliteye bakmıyor. Bu ürünlere rağbet ederek kendi sağlığı ile oynuyor. Yaptığımız çalışmalar ile optik üreticilerine mesul müdürlükler zorunluluğu getirdik. Satılan ürünlerde, artık satanların sorumluluğu var.

Türkiye’de Yıllık 12 Milyon Optik Gözlük Tüketimi Var.

Yalnızca SGK’nın bir yılda aldığı gözlük 7 milyon civarındadır. Üç senede bir hak kullanıldığına göre bu sayı daha da fazladır. Bugün, Türkiye de yılık 12 milyon gözlük tüketimi var. Biz imalatı yaparken kaliteyi önde tutuyoruz. Birçok ülkeye satışlar yapmaya da devam ediyoruz.

Yerli sanayinin yaşaması için artık devlette kaçak gözlükle mücadele edecek yaptırımlar uyguluyor. Ayrıca ülkemizde Optik gözlük piyasasının iki katı civarında güneş gözlüğü potansiyeli mevcut. Ancak piyasadaki marka gözlüklerin çoğunluğu kaçak. Çünkü markaların ülkeye girişi yasak. Ulusal bilgi bankasını kurmamızın asıl amacı merdiven altı üretimden ziyade kaçak ürünlerle mücadele etmektir. Devletin kaçak ürün aldığını tespit ettirerek barkot sistemine geçişi de sağladık. En büyük eksikliğimiz ise marka olamayışımız. Kaçağı önleyemediğiniz sürece markalaşsanız da satamazsınız, çünkü markanın da taklidi ülkeye giriyor.

Optik gözlükler Sağlık Bakanlığına güneş gözlükleri ise Çalışma Bakanlığına bağlı. Bu tezatı ortadan kaldırmak için çalışmalarımız var. Şimdi sanayi gözlükleri dışındakilerin Sağlık Bakanlığı kapsamında yer alması için uğraşıyoruz. Sadece çerçeveye takılan camdan dolayı böyle bir ayırım olmaması gerekir diye bakanlıklara başvurduk. İnşallah bu konuda bir sonuca varacağız. Ondan sonra piyasada standarda uygunluk denetimleri başlatılacak. Derneğimizin girişimleri sonucu Sağlık Bakanlığında bu denetlemeleri yapacak bir birim de kurulmuş durumda.

Artık Eğitimsiz Optikçi Açmak Mümkün Değil

Eskiden herkes bir optik mağazası açabilirdi. Derneğimiz sayesinde bir eğitimsel sınırlama getirildi. İsteyen herkesin optik satış mağazası açması önlendi. Biz bu konuda 13 tane kitap bastırdık. Konfederasyon üyesi arkadaşlarla ve üniversite hocalarımızla bir araya geldik. Kitapların sponsorluklarını biz aldık, on üç kitap oluşturduk. İlk defa Qndokuz Mayıs Üniversitesi’nde bu kitaplarımızı dağıttırdık. Şimdi en az iki yıl eğitim almadan optikçi açmak mümkün değil. Şimdi bizim bastırdığımız kitaplar üniversitelerde ders kitabı haline geldi, talebelere okutuluyor.

Ülkemizde 5.500 gözlükçü var. Eskiden üç üniversitede optisyen yetiştiriliyordu. Şimdi sekiz üniversitede bölümümüz var ve eğitim veriyor. Vatandaş gözlük alırken optikçisinin eğitimli olup olmadığına bakmıyor. Teknoloji ve bilimin önünü açıyoruz ama vatandaşın önünü açamıyoruz. Halka yeterince inemiyoruz. Şimdiye kadar devlete varlığımızı ispat ettik. Bakanımızla görüşmeler içindeyiz kısa zaman içinde bu konuda kurumsal reklamlar yapmayı düşünüyoruz. Kamu spotu şeklinde bunun sözünü de aldık.

En Büyük Eksikliğimiz Ar-Ge

Artık yerli sanayimiz dünya standartlarını yakalamış durumda. Bizim kabahatimiz modeli, dizaynı yapamayışımız. En büyük eksikliğimiz Ar-Ge’ye önem vermemek. Ayaklarımız yere değse de yürüyemiyoruz. Biz şu an bütün dünyaya rahatlıkla gözlük satıyoruz. Ama devlet desteği de şart.

Eskiden gözlüğün merkezi İtalya idi. Şimdi bu merkez Çin oldu. Çünkü İtalyan firmaların çoğu artık Çin’de üretim yapıyor. Ancak bu markalar zannedilenin aksine kaliteden taviz vermiyorlar. Bu meseleyi Ülkeye giren diğer ürünlerle karıştırmamak gerekir. Bizde fabrikalarımızı teşvikte öncelikli illere kaydırmak suretiyle bunlarla rekabet etmeye çalışıyoruz. Gelişen süreçte Çin ile rekabet edecek duruma geldik.

Ayrıca özellikle SGK’nın alımlarında yerli ürün de devlet %15 daha fazla vermek suretiyle vatandaşın yerli gözlüğü talep etmesini sağlamak için bakanlıkla çalışmalar içindeyiz. O zaman yerli sanayi sürümden kazanacak. Çünkü biz satamadığımız için düşük kapasiteyle üretim yapıyoruz.

Ürettiğimiz Gözlüklerin Üstüne Artık Gururla ‘Türk Malı’ Yazabiliyoruz.

Tüketiciyi koruma adına gözlükte standardı ve iki yıl garanti verilmesini dernek olarak biz sağladık. Kullanım kılavuzuna uygun kullanım dâhilinde gözlüğün hasarını üretici veya ithalatçı karşılamak zorundadır.

Biz imalatçılar olarak çok ucuz gözlük satıyoruz. Ona rağmen kaliteli imalat yapıyoruz. Artık ürettiğimiz gözlüklerin üstüne gururla ‘Türk Malı’ yazabiliyoruz.Bize de artık çok fazla imalat hatası yönünde talep gelmiyor.

Son olarak; Yerli gözlük alın ve kullanın hatalı gözlük bulursanız gelin beni yakalayın. Yerli ürünün garantisi benim. Hangi marka olursa olsun, dernek üyem seksen bir arkadaşın ürettiği hangi ürün olursa olsun gelin ben yenisini vereyim.” Diyebilirim…

ÖMER EREN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI…

ÖMER EREN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI…

CHP Esenler İlçesi kurucu yöneticilerinden, üç dönem ilçe yönetim kurulu üyeliği yapan, partisinin hemen her kademesinde görevler üstlenmiş Ömer Eren yakalandığı amansız hastalıktan yakasını kurtaramadı ve genç sayılabilecek bir yaşta 57 yaşında Hakkın rahmetine kavuştu…

Hastalığın teşhisinden vefat ettiği güne 54 gün direnebilen Esenler esnaflarından Ömer Eren Edirne Tıp Fakültesi’nde tedavi görüyordu. Normal tedavisi devam ederken 28 Ekim günü öğleden sonra ağırlaşarak yoğun bakım ünitesine kaldırılan merhum 29 Ekim sabah saatlerinde vefat etti.

Ömer Eren memleketi Edirne Kırcasalih’te ayni gün ikindide kılınan cenaze namazından sonra Belde Merkez Mezarlığında ailesi, akrabaları ve yol arkadaşları tarafından arkasında adamlığını ve gözyaşları bırakarak son yolculuğuna uğurlandı…

Esenler’de yıllarca öğretmenlik yapan Eşi, iki oğlu ve kardeşten ileri kardeşi Hasan Çamlıca şahsında tüm arkada bıraktıklarına başsağlığı ve sabır, Ömer Eren’e Allah’tan rahmet dileriz…




ESENLER RUMELİLER DERNEĞİ’NDEN ATATÜRK VE VATAN ŞEHİTLERİ İÇİN GELENEKSEL RUMELİ MEVLİDİ…

ESENLER RUMELİLER DERNEĞİ’NDEN ATATÜRK VE VATAN ŞEHİTLERİ İÇİN GELENEKSEL RUMELİ MEVLİDİ… 

Esenler Rumeliler Derneği’nin Atatürk ve vatan şehitleri için geleneksel 4. Rumeli Mevlidi bu yıl Hacı Karşılama Programı ile birleştirilerek dernek merkezinde okundu…

Mimar Sinan Mahallesi’ndeki Dernek Merkezi’nde gerçekleştirilen programa İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan Vatansever, Esenler Belediye, Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ayhan Bölükbaşı, Kızılay Şube Başkanı Lütfü Kahveci, Siyasi partilerin Esenler  İlçe Başkanları, Esenler Belediye Meclis Üyeleri, ESDEF Başkanı Süleyman Kahveci, mahalle muhtarları, sivil toplum örgütü temsilcileri Rumelili dernek başkanları ve yöneticileri ile vatandaşlar katıldı.


Esenler Rumeliler Dernek Başkanı Fettah Dindar programın açılış konuşmasında;
 
“Esenler Rumeliler Derneği’nin geleneksel olarak tertiplemiş olduğu 4. Rumeli Mevlidi ve 4. Hacı Karşılama Programına öncelikle hoş geldiniz. Bildiğiniz gibi Esenler Rumeliler Derneği her yıl Kasım ayının ikinci Pazar günü Atatürk ve Silah arkadaşları ile birlikte camiamızdan hakkın rahmetine kavuşmuş olan üyelerimiz için bir mevlit düzenlemektedir.

Aynı zamanda bizim hacı uğurlama etkinliğimiz vardı ama Belediye Başkanımızın önerisiyle artık hacılarımızı karşılama programı da düzenlemeye başladık. Düzenlediğimiz iki programın birbirine yakın tarihlere denk gelmesi nedeniyle ikisini aynı anda yapmak istedik.
Kısaca derneğimizle ilgili bilgide vermek istiyorum. Bizim derneğimiz 1999 yılında kuruldu ve 14 yıllık bir dernektir. Derneğimiz ESDEF’e, Rumeli Vakfı’na ve 70 derneğin bağlı olduğu Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonuna bağlı bir dernektir.

Dernek olarak üyelerimize ve halkımıza yönelik birçok sosyal etkinlik düzenlemekteyiz. Aynı zamanda 50 öğrenciye karşılıksız burs veriyoruz. Ve yine maddi durumu iyi olmayan 50 aileye de çeşitli yardımlar yapıyoruz. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederim…” dedi.

Selamlama Konuşmalarında;

ESDEF Başkanı Süleyman Kahveci;

“Esenler Rumeliler Derneği sosyal dayanışmanın en güzel örneğini teşkil eden yeni bir etkinlikte bizleri bir araya getirdi. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 75. Yılını andığımız bu günde, hacı adaylarımızın da mübarek topraklardan gelmeleri bu etkinliğin önemini iki katına çıkartıyor. Ben düzenlenen bu mevlidin hayırlı uğurlu olmasını diliyor ve programda emeği geçen herkese teşekkür ederim…”

Rumeli Balkan dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Ayhan Bölükbaşı;
 
“Bugün burada hem hüznü hem de mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Bundan 75. Yıl önce küllerinden yeni bir ülke yaratan, bu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni silah arkadaşları ile beraber bizlere bahşeden hemşerimiz Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü kaybetmenin burukluğunu yaşıyoruz.

Diğer taraftan Allah’ın emri olan o güzel topraklara gidip gelen hacı abilerimizi karşılamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yani kısaca iki duyguyu bir arada yaşıyoruz. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle yad ederken, yüce rabbim kutsal topraklardan dönen hacı kardeşlerimizin de haclarını kabul etsin diyorum.

Ayrıca 5-6-7 ve 8 Aralık tarihleri arasında bağlı olduğumuz vakfımızla ve federasyonumuzun çatısı altındaki derneklerle birlikte Feshane Günleri düzenleyeceğiz. siz değerli üyelerimizi ve dostlarımızı Feshaneye bekliyoruz…”
 
SP Esenler Belediye Meclis Üyesi Fevzi Başoğlu;

“Hacılarımızın haccını Allah kabul etsin ve tekrarını nasip etsin. Gitmeyenlere de oraya gitmeyi nasip etsin. Böyle önemli bir programda fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü önümüzde de yerel seçimler var. Onun için Milli Görüş’ün tek partisi Saadet Partisi olarak vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır diyoruz ve ülkemizle ilgili konuları gündemde tutmaya devam ediyoruz…”
 
MHP Esenler İlçe Başkanı Ahmet Fidan;

“Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşuna vesile olmuş sizlerin de hemşerisi olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü münasebeti ve yine her Müslüman kardeşimizin gitmek istediği kutlu mekanları ziyaret eden değerli hacılarımızın karşılama programında bir araya geldik. Ben böyle anlamlı bir program düzenledikleri için dernek başkanı ve dernek yöneticilerine çok teşekkür ediyorum. Ve böyle anlamlı bir günde siyaset yapmamak gerektiğini düşünüyorum…”
 
CHP Esenler Eskimez İlçe Başkanı Şuayip Vardar;

“Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü nedeniyle düzenlenen mevlit ile birlikte kutsal topraklara uğurladığımız hacı arkadaşlarımızın dönüşleri için burada toplanmış bulunuyoruz. Allah hacılarımızın haccını ve dualarımızı kabul etsin…”

AKP İlçe Başkanı Umut Özkan;

“ Rumeli Derneği yönetimini tebrik ediyoruz ve Allah onların bu gayretlerini arttırsın. Çok güzel vazifelere imkân veriyorlar ve yapıyorlar. Bugünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve bu ülke için şehir olmuş silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyoruz. Onların aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Ayrıca kutsal topraklara uğurladığımız hacı arkadaşlarımızın dönüşleri içinde burada toplanmış bulunuyoruz. Allah tüm hacılarımızın haclarını kabul etsin…”

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu;

“Bu toplantıda üş şey birbiriyle tevafuk etti. Bir tanesi hacdan dönen kardeşlerimizin dönüşüne tesadüf etmesi, ikincisi Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 75. Yıl dönümüne tevafuk etmesi, üçüncüsü ise bizim medeniyet tarihimizde Ramazan ayından sonra en kutsal addettiğimiz Muharrem ayına tevafuk etmesidir.     
 
Cenabı hak hacdan dönen kardeşlerimizin haclarını mebrur eğlesin. Allah nasip ederse 18 Kasım da ben Kabe’nin açılış töreni var ona gideceğim.

Bugün Rumeli Derneğimiz evladı Fatiha’nın gelmiş geçmişlerinin ruhlarına ve  Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e mevlüt okutacak. Bu çok önemlidir.

Üçüncüsü ise Muharrem ayıdır. Ramazandan sonra bizim medeniyetlerimiz açısından en önemli ikinci ay Muharrem’dir. Muharrem ayında tutulan oruçların ecri çok farklıdır. Muharrem’i Muharrem kılan şey ise; tarihte yaşanan olaylardır. Ama Alevi kardeşlerimiz için matem diye tanımlanan aslında hepimiz içinde bir matem karşılığı olan Hz. Hüseyin’in şehadeti de bu aydadır.

Bizim için Ramazan’dan sonra bu ay çok önemlidir. Çünkü Hz. Peygamber bize bu ayın önemine vurgu yaparak söyler. Bir vesile ile Muharrem ayınızı tebrik ediyorum ama bir vesile ile de Muharrem ayında yas tutan kardeşlerimizin de yasına katılıyorum.

Biz bu topraklarda hiçbir zaman yezidin yanında yer almadık, hep Hz. Hüseyin’in yanında yer aldık. Ve Allah’ın izni ile Hz. Hüseyin’in yanında da yer almaya devam edeceğiz Allah’ın izni ile. Onun için bu topraklar hiçbir zaman yezidin toprakları olmamıştır ve olmayacaktır”

İstanbul Milletvekili Gülay Dalyan Vatansever;

” Bugünün maneviyatı çok yüklüdür. Hacılarımızı önce hacca uğurladık ve onlarda güzelliklerle geldiler. Ama günün anlam ve önemi bizler için çok daha büyük.
 
Bizler evladı Fatiha’nın torunlarıyız. Bizler aynı zamanda Çanakkale şehitlerinin torunlarıyız. Babam hep kızım bayrağının olmadığı yerde namazını kılamazsın derdi. Evet, bize bu bayrağı göklerde dalgalandıran Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ve Çanakkale şehitlerinin torunları olarak onların ruhlarına okuyacağımız dualar için buradayız. …” Dediler…

Protokol konuşmalarından sonra Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, vatan şehitleri ve ebediyete intikal eden dernek üyeleri ruhuna mevlüt okundu ve misafirlere mevlüt yemeği ikram edildi…
 

ESENLER "HUZUR" İÇİN TOPLANDI...

ESENLER "HUZUR" İÇİN TOPLANDI...

Esenler İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün düzenlediği Esenler’de genel asayiş ve güvenliğe ilişkin sorunlar ile çözüm önerilerinin huzura getirildiği bu yıl ki “Huzur Toplantısı”, 13.11.2013 tarihinde Esenler Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi…

Esenler Kültür Merkezi’nde saat 15.00’te saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan Huzur Toplantına;

Esenler İlçe Kaymakamı Yüksel Ünal, Belediye Başkanı M. T. Göksu, İlçe Emniyet Müdürü Dr. Erhan Akgün, İlçe Müftüsü Halil Şekerci, Siyasi Parti İlce Başkanları ve Yöneticileri, Devlet Kurum Müdürleri, Amirleri, Oda Başkanları ve Başkan Vekilleri, Belediye Meclisi Üyeleri, Mahalle Muhtarları, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Okul Müdürleri, Okul Aile Birliği Yöneticileri, Yerel Basın ve Vatandaşlar katıldılar…

Esenler İlçe Emniyet Müdürü Dr. Erhan Akgün, göreve başladığından bu yana son üç aylık Esenler’deki güvenlik ve asayiş çalışmaları hakkında rakamlar, oranlar vererek  sinevizyon eşliğinde bir sunum gerçekleştirdi;


“Bu huzur toplantısını düzenlememizin amacı halkla birleşmek, sorunlarımızı tespit etmek, sizlerin tespit ve önerilerinizi alabilmek ve gerekli çözümleri üretmektir. Ben sizlere bugün verilerle ve görselliğe yakın bir sunum yapmak istiyorum.
Evet, Esenler’de suç işleniyor. Ama İstanbul’un genelinde de suç işleniyor. Esenler’de madde bağımlılığı var ama İstanbul’un bazı ilçelerinde daha çok var. Evet, Esenler’de hırsızlık var Ama birçok yerde de var.

Onun için bunlar sadece Esenler’in sorunları değil. Bunlar ilk önce İstanbul’un daha sonra ise Türkiye’nin sorunudur. Oranlara bakarsanız bu oranlar Esenler’de diğer ilçelere göre daha az gözüküyor. Belki dışarıdan görüntü ve algı farklı olabilir. Bizler de görüntü ve algıyı sizlerle paylaşmak için buradayız. Emniyet güçleri olarak bizler kesinlikle sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bu sorunları çözmek için çabalıyoruz.



Şu an gördükleriniz size kötü bir tablo olarak gözükebilir ama bu rakamlar bizim aldığımız tedbirleri ve çabamızı da gösterir. Son üç ay içerisinde tüm mahallelerde yakaladığımız uyuşturucu kullananların sayısı 649’dur. Yakalanan satıcı ise 23 kişidir. Bu yakalanan uyuşturucu satıcılarının hepsi de tutuklandı.

Tüm mahallelerimizde hırsızlık olayı var. Üç ayda 623 hırsızlık olayı olmuş ve bizde 95 tane hırsız yakalamışız. Ayrıca abartılı egzoz ve modifiyeli araçlarla ilgili de 40 araca ceza kesmişiz ve bunların 13 tanesi de trafikten men edilmiştir.
Esenler’de bir de kumar sorunumuz var. Biz son üç ayda 14 ayrı işyerine baskın yapmışız ve 56 kişi hakkında işlem yapmışız. Ve bu tür uygulamalarımıza da ara vermeden devam edeceğiz.

Esenler’i 41 MOBESE kamerası ile yakından izliyoruz. Bu sayı yeterli mi? Değil ama bu sayıyı her geçen yıl arttırmaya çalışıyoruz. Kameralarla ilgili bazı projelerimizde var. Kıyıda köşede kalan bazı riskli gördüğümüz okullara 360 derece dönen kamera sistemleri koyacağız. Ve bu sayede en çok şikâyet gelen okul önleri ile ilgili en önemli tedbirimizi almış olacağız.

Özellikle altını çizmek istiyorum; şüphesiz bizim eksiklerimiz var, şüphesiz bizim zaman zaman yetersiz kaldığımız yerler var ama emniyet güçleri olarak refleksimiz çok güçlüdür. Bize intikal ettirilen tüm olayların sonuna kadar takipçisiyizdir. Bundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın”




Esenler İlçe Emniyet Müdürü Dr. Erhan Akgün’ün sunumundan sonra söz verilen Esenler Belediye Başkanı;

“ Esenler’in bütün kanaat önderleri şu an burada. Her biriniz Esenler iyidir ve geleceği iyidir diye söylerseniz, Esenler’in geleceğini farklı inşa edersiniz. Ama Esenler battı batıyor derseniz Esenler’in geleceğini farklı inşa edersiniz.

Esenler güzel derseniz Esenler güzelleşmeye devam eder. Esenler kötü derseniz Esenler kötüleşmeye devam eder. Hani derler ya, bir adama 40 gün deli derseniz deli olur, bir adama 40 gün veli derseniz veli olur. Sizleri bu koltuklara oturtan Esenler halkına zerre kadar vefanız varsa toplumun geleceği için gelecek tahayyülü kurgulamak zorundasınız…” dedi.




Katılımcıların dilek ve temennilerinden önce son konuşmayı Esenler İlçe Kaymakamı Yüksel Ünal yaptı;

“Bizim amacımız gayemiz Esenler’de en güzel hizmeti verebilmektir. Esenler’de ne tür vukuatlar olduğu günlük olarak raporlar halinde bana geliyor. Bu raporlara baktığınız zaman uyuşturucu, hırsızlık ve aile içi şiddet gibi konular ön plana çıkıyor.

Tabi Anadolu’da daha çok olan güven duygusu maalesef burada yok. İnsanlar birbirlerine güvenmiyorlar. Ama bir yerlere güvenmeden, kendimize nasıl güven duyabiliriz ki? Bizim toplum zihniyetimiz gittikçe bencilleşiyor ve ben zihniyetine dönüyor. Tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi gittikçe bencilleşiyoruz. Yani bizler şehirleşmeyle beraber aslında birazda özümüzü kaybetmeye başladık.

Bir fıkra var; Melekler gidip Tanrı’ya efendim Çinliler savaşa girdi ses yok, efendim Almanlar savaşa girdi ses yok, efendim Amerikalılarda savaşa girdi ses yok, Türklerde savaşa girdi deyince, Tanrı hemen Meleklere benim çizmelerimi getirin demiş. Bunun üzerine Melekler efendim Çinliler savaşa girdi, Almanlar girdi, Amerikalılar girdi ses çıkarmadınız da Türkler savaşa girince neden çizmelerinizi giydiniz? Diye sorumuşlar. Bunun üzerine Tanrı da, Türkler her işini bana havale eder. Bunun için iş başa düştü demiş.

Yani artık bizler her işimizi Allah’a havale ediyoruz. Birbirimizi suçluyoruz ve birbirimizle dayanışmıyoruz. Belgesellerde izlediğimiz antiloplar gibi davranmak yerine mandalar gibi dayanışma içinde olamıyoruz. Bizler birbirimizle daha çok dayanışma içerisine girersek, ben inanıyorum ki, suç oranları düşecektir…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder