Hoş Geldin Yeni Yıl…
Koskoca bir yıl, 2010 geçti gidiyor. Havai fişeklerle, şölenlerle, renk cümbüşüyle karşıladığımız 2010’u yine ayni şekilde uğurlayıp 2011’e yelken açacağız. İnsanlık tarihine barışçıl anlayıştan çok, kişisel çıkarlar ve ayarsız hırsların yön verdiğini çok iyi bilmemize karşın umutlanmıştık, sevinmiştik, eğlenmiştik 2010 gelirken. Bolluk bereket yılı olmasını dilemiştik ülkemize. Türkülerle, şarkılarla, halaylarla, horonlarla hoş geldin demiştik yeni yıla. 365 gün harala gürele geçti velhasıl. Göğe direk denize kapak olmaz hesabı sırlar, serler, savlar düştü yerlere.
Açılım dedik kapatamadık, çalıştay dedik çalışamadık, kin dedik bitiremedik, nefret dedik sevemedik, anaların gözyaşı dedik kurutamadık, füze kalkanı dedik barışamadık, açız dedik kıtlığı önleyemedik, türban dedik çözemedik, kurultay dedik kuramadık, kurban dedik angus kestik, hırsız dedik arsızlaştırdık, iyidir dedik yandaş olduk, kötüdür dedik Silivri’li olduk, hacılarımız değme tacir halkımız garip guraba fakir oldu, yani saydıkça artan hiç olmayacaklar oldu, olması gerekenler 2011’e kaldı, bırakıldı. Yaşayıp görmek düştü bizim payımıza da…
Çalınan hayatları, asırlık öfke ve kızgınlıklarla görmezden gelenlerin sırtının sıvazlandığı, ilahlaştırıldığı kuru gürültülerle geçen bir yıl yaşadık kısacası. Maskaralıklar kara dolaplardan savrulup, saçıldıkça ebabil kuşu gibi okyanus ötesi ötenlerin çoğaldıkça çoğaldığı, bitmeyen, zaman aşımına uğratılan davaların ahrete kaldığı, yaşam zembereği boşananların saray parıltılı sürgünleri yaşadığı bir yıl geldi geçti. Ve bir dönem kapandı şimdilik.
Özenilip bezenerek, düzenlenen kurallar silsilesiyle sus pus olmuş bireyler, kimliksiz kişilikler, kullar tebaalar yaratılmaya çalışılan günümüzde, eski ve yeni yıl adına, özgürleşen toplum adına, doğruları haykırmaktan asla çekinmeyeceğiz, nefes aldığımız sürece.
Gazete Esenler olarak; kutup yıldızını rehber edinip, kumpaslara gelmeden yıllarca varolma, yaşayıp yaşatabilme niyetliliğiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Geçmişi yaşayarak, geçmişten çare umarak, hep kendini haklı gören düz mantıkla bir yol haritası çizmek bize yakışmaz. O nedenledir ki; daima insani olanı bulmaya çalışmanın gayreti içinde olacağız.
2011 yılını heyecanla bekliyoruz. Yılın sonunda böylesi bir yazı kaleme almamak dileğiyle, karşıladığımız gibi uğurlayabilmek isteğiyle, yeni yılın içinin ülkemiz adına güzelliklerle dolması, doldurulması özlemiyle yanıp tutuşarak. Bekliyoruz.
Yerel gazeteci kimliğimizi yeni yılda, ilgisizlikten kaynaklı, kıskançlık yüklü, yıkıcı eleştirilerin yaşanacağı her türlü arenadan uzak tutacağız. Çünkü havaya ve esen rüzgâra göre yön değiştirenlerin, değiştirmişlerin hesapları dışındaki envanterle ilgileneceğiz. Bilançosunu tutacağız hayatın. Çok olan şeyin değeri azdır bilinciyle, ne birilerinin borazancılığını yaparız ne de birilerinin kıyamet sur’unu üfleriz. Bilginin doğru verilmesi, doğru alınması ve değerlendirilmesi, verilerin duyguların, dilek ve temennilerin mantıklı ve dosdoğru yönlendirilmesi için cehenneme direk oluruz, hiç çekinmeden. Çünkü Kitabımızda yazboz tahtasında kalem oynatmaya yer yok…
Açıkçası, çözüm odaklı bir rekabet, dengesizleştirilemeyecek bir değer oluşturabilme peşindeyiz. Geçmişi gereğinden fazla gündemde tutmadan, geleceği öngörerek, ortaya sürülen tezlere ve projelere nesepsiz alkış tutan değil, yersiz tartışmaların tarafı olmadan takdir yetkisini kullanan olacağız. Sözün bittiği yerde kurtarıcı, can simidi aramamak içindir tüm çabamız.
Çünkü” ilçemize ve ülkemize nasıl yarar sağlanacağını, katkı sunulacağını bilen ve görenlerdeniz”…
İyi yıllar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder