27 Mayıs 2013 Pazartesi

ESNAFIMIZ ZOR DURUMDA, KİRASINI, ELEKTRİĞİNİ, SUYUNU BİLE ÖDEYEMİYOR…

“Esenler’in bu geçiş sürecinde sıkıntıları herkesle beraber bire bir yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz, hala sıkıntı içindeyiz, halk da esnaf da sıkıntı içinde, çekilmesi zor sıkıntılar yaşıyor” diyen, Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Başkanı Önaldı Özsoy; “Biz geldik gidiyoruz, ben bu güne kadar Esenler için yaptıklarımdan mutluyum, gelecekten de hala umutluyum” dedi ve devamla kısa anekdotlara değindi…

ÖZSOY; ESNAFIMIZ ZOR DURUMDA, KİRASINI, ELEKTRİĞİNİ, SUYUNU BİLE ÖDEYEMİYOR…

 Esenler’in köyden kente geçiş sürecinin canlı tanıklarından, Esenler’in kurucularından,  Esenler’e değer katanlardan, Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Başkanı Önaldı Özsoy ile geçmişten bu güne kısa bir yolculuk yaptık…

“Esenler’in bu geçiş sürecinde sıkıntıları herkesle beraber bire bir yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz, hala sıkıntı içindeyiz, halk da esnaf da sıkıntı içinde, çekilmesi zor sıkıntılar yaşıyor” diyen, Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Derneği Başkanı Önaldı Özsoy; “Biz geldik gidiyoruz, ben bu güne kadar Esenler için yaptıklarımdan mutluyum, gelecekten de hala umutluyum” dedi ve devamla kısa anekdotlara değindi…

Önaldı Özsoy; ” Esenler’e köyden şehre göç ettiğimizi zannederek geldik. Aslında yerleşince köyümüzden hiç de farkı olmayan bir yere geldiğimizi gördük. Bamya tarlaları, incir bahçeleri, birkaç gecekondu, iki köyden oluşan bir yerdi Esenler o vakit. Biraz uzağında mandıraları olan Jandarma Bölgesi etrafında askeri kışlaları ile toprak yolları ile rüzgârı bol olan ismini de buradan aldığını düşündüğümüz Esenler köyünde yaşamaya başladık. Sivil Toplum Örgütlerinin olmadığı ve zamanla yoğun göç alan Esenler biriken ihtiyaçlar ile günden güne çekilmez hal aldı. Ama yinede direndik.

Zamanla alıştık buralara ve hizmet etmeye başladık. Esenler’e geçmişten günümüze herkesin olduğu gibi elbette benim de katkılarım olmuştur. Çünkü Esenler artık benim de vatanım ve yurdum. İlerleyen günlerde kaynaştığımız köy insanı ile ve Anadolu’dan göç edenlerle aile bağlarımızı güçlendirerek sorunların üstesinden nasıl geliriz hesaplarını da zaman içerisinde yaptık.

Yıllarca yöneticiliğini ve başkanlığını yaptığım Bu odanın kuruluşu 1972 yılında olmuştur. 1972 yılında, esnafların bir arada yaşayabilmesi ve sorunların çözümü için esnaf ve sanatkârlar derneğini kurduk.  O zaman oda değildi, dernekti. Derneğimizin ilk kurucuları arasında  İsmet Taşkın, Hasan Koç, Şuayip Vardar, Genç Ali Kaya, Hüseyin Karakuş ve Seyfettin Caymaz (Barbaros) isimlerini verebilirim. Derneğimizin kurucularının zaman içerisinde Esenler’e daha başka alanlarda da büyük katkıları olmuştur.

1978 yılında Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Derneği görev alanını genişletmek için Esenler spor kulübünün ilk başkanlarından Halis Gürsoy başkanlığında seçime girmiştir. Bu seçimden 2 sene sonra ise Şinasi Zengin başkan olmuştur. Şinasi Zengin’in yönetimin de 5 sene görev yaptım. Dernekçilikte bilmiyordum, idarecilik de, deneyimli sayılmazdım. Bu 5 sene süresi içerisinde dernekçiliği ve sosyal dayanışmayı önce İsmet Taşkın’dan sonra Şinasi başkan’dan öğrendim. Ve Esnaf kefaret Kooperatifini kurduk. Bugün halen daha bu görevleri yürütmekteyim.

Derneğin o kuruluş yıllarında Esnaf Derneğine üye olmak bir hayli zordu. 1972 yılında Bağ-kur kurulmuştu. İnsanlarımızı, Esnafımızı, Bağ-kur’lu yapmak için kapı kapı dolaştık ve derneğimize üye olmalarını sağladık. O dönemler de dernek olan kurumumuz üye kayıtlarının çoğalması ile ve çıkan yasalarla oda olma hakkını kazandı.

Bizler yaptığımız faaliyetler ile esnafımızın sorunlarını zaman zaman dile getirerek haklarını arama mücadelesi verdik. Örgütlü bir esnaf yapısı oluşturmuştuk, üye sayımız 18 binlere ulaşmıştı. Zaman içinde özellikle son on yılda hem esnafımız hem odamız küçüldü, faaliyetlerimiz kısıtlandı. Bu olumsuz süreçten dolayı o günlerde 18 bin den fazla olan üye sayımız, 7500’e üyeye kadar düşmüştür. Yaşanılan bu zorluklardan kaynaklanan üye sayısındaki düşme dilerim dururu. Öyle ki biz esnafımızı desteklemek için kredi veriyorduk. Yapılan baskılar ve yasal takipler ile kooperatifçilik yapmamız zorlaştırıldı, esnafımız da çok zorlanmadan ödeyeceği bu kredilerden mahrum kaldı. Esnafa, zorda kalan esnafa iyi bir finans kaynağı yaratan ve yardımcı olan bu kooperatifimizi yakın zamanda tekrar kredi verir hale getireceğiz. Çalışmalarımız sürüyor.


Odalar esnafı yönlendiren bir yerde de halkı yönlendiren kurumlardır. Ve Siyasette siyasetin içinde olmaları gerekir. Biz de zaman zaman siyasetin içinde olduk. Dedik ya Esenler köydü, köyden kente geçişinde tercihlerimiz oldu. Esenlerin ilk belediye başkanlığını kazanan Nadir Bayır’a güvendiğimizden ve inandığımızdan destek verdik. Sırası ile AP’den Mustafa Yumak sonra CHP’den Çetin Aksoy bizim ilk başkanlarımızdı. Üçü de kısıtlı ve zor imkânlarla ellerinden geldiğince hizmet ettiler.

Bunlardan Çetin Aksoy ihtilal olduğundan süresini tamamlayamadı. Ama yine de iyi şeyler yaptı kısa sürede. Bu başkanların içinde en şansızı süresini tamamlayamadan askeri bir darbe ile görevinden uzaklaştırılan ama Esenlerden hiçbir zaman uzaklaşmayan hala burada yaşayan Çetin Aksoy oldu.

Diyebilirim ki Hiçbiri Çalmadılar çaldırmadılar, Esenlerin hazine arazilerini korudular. Sonrasında ise Mehmet Öcalan başkan oldu. Ve bugünkü belediye başkanı var. Bütün devlet imkânları kullanılarak yapılanları sizde görüyorsunuz. Eskiden para azdı, yoktu bugün bir hayli iyi durumda belediyeler. Bu süreçte yapılanlar ise ortada.

Önceden nüfus yoğunluğu azdı, donatı alanları ise çoktu. Şimdi ise nüfus yoğunluğu çoğaldı, donatı alanları azaldı. Donatı alanları ne oldu derseniz bunu da belediyenin arşivine girip takip etmeniz gerekiyor. Esnaflarımıza gelince durum hiç de iyi değil. Eskiden daha iyiydi durum.

Burada da en büyük zararı esnafımız çekti, çekiyor hala. 2002 yılına kadar esnafımızın durumu gerçekten iyiydi, fakat 2002’den sonra gizli bir el değdi sanki. Esnafımız bitme noktasına getirildi ve başarılı olundu. Büyük alışveriş yerleri kuruldu, küçük esnaf yandı. Bunu da üye sayımıza baktığımız zaman görebiliyorsunuz. 2002 yılından sonra üye sayımız bir ara 2000’lere kadar düştü. Şimdilerde ise mecburiyetten, kanuni nedenlerle üye olanlarla birlikte sayımız 7500’ler civarındadır.

Esnafımız gerçekten zor durumda. Kirasını ödeyemiyor. Elektriğini, suyunu ödeyemiyor. Bu nedenlerdir ki ithal esnaf patlaması oldu. Davutpaşa Caddesinin %80’i dışarıdan gelenler. Esenler’de yaşamayan İnsanların hâkimiyetinde esnaflığımız. Çok uluslu şirketler eliyle açılan süpermarketler mahalli esnafımızı bitirdi. Bir zamanlar 6000 bakkal odamıza üye iken bugünlerde bu sayı 300 e düştü. Bakkalların kapanması ise yoksulun yoksulluğunu arttırdı. Eskiden bakkalların defteri vardı bu defterler yoksullara ait idi. Fakirin kredi kaynağı idi bakkallarımız.

Biz oda olarak İstanbul’da ki odalar içindeki borcu olmayan, parası olan iyi bir durumdayız. Sabahtan akşama açık olan, çalışanları memurları ile hafta boyu hizmet veren tek odayız. Biz bunu geçmişte görev yapan yönetici başkan büyüklerimizden öğrendik ve aynen devam ettiriyoruz. Ama halkımız ve esnafımız aynı durumda değildir. Biz elimizden geldiğince esnafımıza hizmet etmek ve onların iyiliğine olacak çalışma içerisindeyiz. Zamanın da vatandaşa daha kolay hizmet imkânları sunmak için bağ-kur şubesi açtık. Buraya gelen memurların tüm masrafları ise odamız tarafından ödendi. Sabah aldık akşam götürdük memurları.

Artık iyice yoruldum. Önümüzde ki kongre de aday olmayacağım. Beni en çok Esenlerde ki esnafın zor şartlarda çalışması yordu. Bir semttin zenginliği de, yoksulluğu da esnafının ekonomik durumuna bağlıdır. Bir daha dünyaya gelsem yine esnafa hizmet için bu görevleri üstlenirdim. Ama bırakacağım. Bu görevi de şimdi yardımcım olan Şükrü Şahin’e bırakacağım. Esnaf kuruluşlarında böyle bir geleneğimiz vardır. Ben de bu gelenekten gelen biri olarak gerekeni yapacağım.” dedi.

Esenler Birleşik Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkan Yardımcısı Şükrü Şahinröportajı izlerken, başkanın bu son sözleri üzerine şunları söylemek istedi;

“ Böyle ulu bir çınarın yanın da çalışmaktan gurur duyuyorum. Kendisinden bu güne kadar çok şey öğrendim. En azından ahiliği öğrendim. En bunalımlı anlarda ikili ilişkilerin nasıl yaşanacağını öğrendim. Esnafın sorunlarının giderilmesinde yapılacak mücadelenin, onurlu bir mücadele olduğunu öğrendim. Kendi ifadesi ile yaşlı olduğunu ve bu görevi bırakacağını söylüyor. Aslın da başkanımız, hafızası çok güçlü zeki bir insandır. Ondan daha çok öğreneceğimiz şeyler olacağı gibi görevine devam etmesini istiyorum. Ondan öğrenecek çok şeyimiz var. Ünal Başkan’ım Esenlerde ki tüm esnafın abisidir. Sıkıntısı olan ve dara düşen esnafımızın devamlı yanında olmuştur. Kolay değil 35 yıl oda başkanlığı yapan biri zamanı geldi dert babası oldu,  zamanı geldi herkesin abisi oldu. Görevinden ayrılsa bile her zaman ben olduğum sürece kendisinin burada bir odası olacaktır. İstediği zaman gelip çalışmalarını yine kendi odasından sürdürecektir.” dedi.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder