14 Ekim 2011 Cuma

CHP’Lİ MÜBAREKLER…

CHP’Lİ MÜBAREKLER…
Gündem Fas, Cezayir, Tunus, Mısır derken, arabesk sevgisine kitlendi son günlerde. Mısır üzerinden de CHP antipatisi yaratma gayretine bağlandı mesele. Hepimiz en hasından arap olduk. Mısır analizcileri yerli yersiz CHP’yi ısırdılar, fırsat bilip. Bu çapsız ısırıklar mısırın püskülünden çok, CHP’li yöneticilerin püskürtülerinden kaynaklanınca politika pazarı renklendi.
Bulaşıcı hastalık gibi yayılan bu uyduruk isyanlar, komşu Araplara sirayet etmeden bitecek gibi temaşa. İktidarın başı seçim sathında bölgenin ve Arabîlerin ağır abisi olma şansını da şimdilik kaçırdı. Firavunlara ve Mübarek’e endeksli kıytırık direniş bu gün yarın biter. Olan ölenlere olur. Meşhur Mübarek’e gitme kal, kaçma diret, otur muhaliflerle masaya denildi ve Mübarek işi bağladı. Böylece ilk perdesi kapandı tiyatronun.
Bu yazılı veya kendiliğinden senaryo gereği yaşananlara ilişkin epey yazıldı çizildi ve konuşuldu. Araptan fazla Arapçılar çıktı meydana, yapay toplum mühendisleri ahkâm kesti sırayla. Ancak hiçbiri bu saftirik ve düzmece isyanları yeni petrol paylaşım hesaplarına dayandıramadı. Sanki bu arap ülkelerinde on yıllardır şeyhlik, krallık, prenslik, başkanlık kisvesiyle iktidarların babadan oğula geçtiği bilinmiyormuşçasına, demokrasi havarisi kesildi herkes. Ahalide aniden bir gizli düğmeye basılmışçasına özgürlük özlemi depreşti, hürriyet aşkı delilik derecesine prim yaptı.
Gerçekleri görmezden bilmezden geliriz hep. Çünkü gerçek acıdır ve sonuçları acayip acıtır, can yakar. İşte bu nedenle kimsecikler, uluslar arası sermayenin verdiği gözdağı, zamansız ültimatom olarak dillendiremedi arabın yaşadığını. Kimse bu manidar ve mantar isyanları küresel sermaye sömürüsüne, emperyalizme, yenidünya düzeni sömürgeciliğine, vahşi kapitalizmin açgözlülüğüne ve can çekişmesine bağlayamadı. Petrolün ağababası Arapların kendi kuyularına sahip çıkamayışlarını dillendiremedi açıkça.
Dün ırak’a seyirci kalan Arapların bu gün seyredilen olduğu veya olacağından başka bir şeymiş gibi izaha çalışıldı yaşananlar. Tüm gazeteler Mısır, Mübarek ve CHP ile dopdoluyken baş köşelere kurulanlar dostlar alışverişte görsün hesabındaydılar. Hesap satır arası CHP’ye, fatura ise halka kesildi seçimlerde ödenmesi koşuluyla..
Mübarek ABD’li ağabeyleri sayesinde yarasız beresiz sıyrılır bu kaostan. Ya CHP’li mübarekler onlar nasıl sıyrılacaklar; hata üstüne hata, gaf üstüne gaf, laf üstüne laf yaparak muhalefet etmenin bir bedeli olsa gerek. Nasıl kurtulacaklar CHP’li mübarekler siyasetin yok edici girdabından, içimiz sızlayarak bekliyoruz.
Yıllardır parti örgütünü ve emekçilerini dışlayıp, üst yapıyı bu benzersiz, bulunması güç mübareklerden oluşturan yetkili ve etkili kurullar bu yalancı sevdadan ne zaman vazgeçecekler. İki adım zor gider bu sevda, hiç başlarını ağrıtmaz mı sanıyorlar. Partililer belki bu kaçak, göçek birlikteliği mazur görebilirler, ama halk onaylar mı iyice irdelemek gerek. Mübareklerle eski yeni kavgasına düşmeden yarıştan kopulmakta oluşu hatırlatmak yine bize düştü ne yazık ki.
Para biter danışmanlar uçar gider, tasarruf denir halkın küçük televizyonu kararır, seçim kapıya dayanır, dönülmez akşamın ufkunda suçlu aranır hep yaşanmadı mı bunlar. Birileri arap, sonuçta harap olunur, bütün her şey örgütün üstüne yıkılır. CHP’nin üstüne yıkılır. Mübareklere gelince vekil mekil olurlar, kekeçlerin diline düşerler. Örgüt temsilcileri aday adayı bile olamazlar. Başvurusunun bile küçük bir servete mal olduğu bir ortamda kim kendini sınatır, bu hüsnü güzel mübareklere.
Yani; “Mısır’da Mübarek, CHP’de mübarekler ipi göğüsler”...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder