ENGEL MENGEL TANIMADAN…
Engelliler haftasında, haftanın anlam ve önemine dair bir cümle düştü tozlu raflardan. Tarih sayfalarında da hakettiği yeri aldı;
“Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım, müteahhitlerin yanında çalışmaya devam…”
Karından konuşmak denen muamma bu olsa gerek. Bazen söz görmeyen gözlere göz olur, bu cümle de o hesap. Görünüre bakıpta irdelemeden, incelemeden değerinden fazla kıymet biçenlere göz-gözlük nafile ama çözülesi bir soru işareti bu cümle. Kalp gözü açık olanların hayatını kucaklayan kapkara boşluğa kırmızı kalemle yazılmış bir ironi veya alaysı bir yaklaşım bu cümle. Çehresi insan olanlara sınırboyu aldanmanın, sızlanmakla yazıklanmakla işlerin düzelmeyeceğinin açık bir göstergesi bu cümle. Cemil Cümlemizi, sınırda yaşamları, pamuk ipliğine bağlı hayatları görmezden gelme bu traji komik yaklaşım. Görenlerle görmeyenlerin Türkiye coğrafyasındaki düellosunun başlama fişeği bu kelimeler. Açıkgözlerin sınırsız serüvenlerinin görmeyen gözlere kıssadan hisse yapıştırılması bu ; “gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz” lafazanlığı.
Dünya tarlasına ekilen genetiği bozulmuş fikirlerin Türkiye’de de yeşertilmesi çabasının ürünü bu tek cümle. Herşeyi, koca sekiz yılı şıp diye özetleyen bir çıkıç bu serenat. Hiçbir engel tanımadan halkla sıkı bağlar kurmanın, engelsiz koşmanın dışa vurumu bu; “gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım” zılgıtı. Ak-lınızı sevsinler…
Akıl sağlığını zorlayan bir kelimeler dizini, ülkenin akıl sağlığını pek rahatsız etmemiş görünsede, Her bireyin potansiyel engelli riski ile yaşadığının hayatın gerçeği olduğunu unutmak bize yakışmazdı. Jurnalciliğin habercilik olduğu şu devirde bu cümle yüreğimizi yaktı her nedense, üstümüze vazife olmasa da.
İş göremez durumuna düşmekten ise asgari ücrete talim edilmesinin terbiyeden olduğu hatırlatıldı gönül gözüyle gören garibe. Kibir taşını sırtlarında taşıyanlar elbette anlamazlar bizim gibi gariplerin feryadını. Oysa altını sarraf cimriyi fakir-yoksul çok iyi bilir. Canı sıkılır bunların diye düşünen yok. Bulmuşlar meydanı boş, sallıyorlar elalemin beşiğini. Halkın inancı bir yıpranırsa üstü kapatılarak geçiştirilen benzeri vakalar seçim vaadi falan da dinlemez.
Kısa mesaj eleştirileri ile nam salan kağıt karalayıcıları da kurtaramaz hazirunu o zaman. Çözülemez şifreler kervanına zor yetişir alimi ulemalar. Hiçbir mana taşımayan azarlamalar da yolculuk erzakları olur verilen molalarda, bakıp ta göremeyenlere.
Bu yetenek körelten baskılardan moral değerler sıfırlandı. Engel mengel tanımadan yola devam. Gören göz kılavuz istemez ama sarfedilen sözler gözümüzü çıkardı, yüreğimizi sızlattı;
“Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım, müteahhitlere hizmete devam…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder