ESENLERİN SESİ ve CHP’li ESTOK
Yılbaşına kadar yazı yazmama, gazetemizi yeni yıl öncesi çıkartma çalışmalarına yoğunlaşma kararlılığındaydık. Ancak Esenlerin Sesi Gazetesinin Esenler’de başarılı bulduğu erkâna ödül törenini izleyince bu niyetliliğimiz sekteye uğradı. Gazetecilik adına bolca malzemenin bulunduğu törenin, ağır aksaklarını es geçerek Şükrü Başkanın şahsında Esenlerin Sesine hayat verenleri canı gönülden kutluyoruz. Velakin bol keseden ödüllerin dağıtıldığı törende bir plaket de şu köşenin sahibine verilmeyişini bir tatlı tebessüm latifesi olarak kendilerine sunuyoruz…
Tebrikler Şükrü Başkan; dile kolay, tam onsekiz sene yerel gazeteciliği sürdürebilmek. Başlı başına bir macera. Daha nice yıllara...
Protokol hiyerarşisini çok iyi bilen ve her daim her ne koşulda olursa olsun büyük incelikle uygulayan Şükrü başkanı bile zaafa uğrattılar kendi töreninde. Kaymakamımız ve Belediye başkanının bile büyük nezaketle kısa konuşup bıraktığı mikrofon, hiç üstüne vazife olmayanların elinde rezil oldu gitti.
Yılın siyasetçisine laik görülen CHP ilçe başkanına konuşma hakkı verilmek istenmemesini de doğrusu yadırgadık. Bizim kadar eski Esenlerli sayılabilecek, Esenlerin kuruluşundan bu yana Esenlere katkı sunan Şuayip başkana biraz haksızlık yapıldı gibi. Ana muhalefet partisi biziz diye çıkıp hatırlatma yapan, yeni ilçe başkanı olmuş muhteremin de il genel meclisinde alınan oyları bilmesi gerekirdi. Acemiliğine rast geldi galiba.
Asıl yaşanmaması gereken ise dernekler platformu başkanıyım diye çıkan bir dernek başkanının konuşmasıydı. Resmileşmemiş, tüzel varlığı olmayan bir platformun başkanlık düzeyinde mülki erkân önünde temsili protokole ters bir durumdu. Şık olmadı açıkçası. Mülki erkâna bu ayarsızlığı hoşgürdükleri için ayrıca teşekkür etmek lazım. Şimdi bendeniz kalkıp üç beş arkadaş bir araya gelsem halkların kardeşliği ve dayanışması platformu veya Lozan kardeşliği ve misakı milli koruma, yaşatma platformu kursam kendimi de başkan ilan etsem ayni temsil hakkına sahip olur muyum acaba. Olmaz elbette, ama açılımına bakıldığında bu adı sanı olmayan, şu an uydurduğum platformlar bile günümüz için, ülkemiz için daha elzem. Üzerinde Günlerce konuşulsa değecek ve bir o kadar da değerli bir konu.
Bir, büyüklere hikâye anlatma hevesidir tutmuş yakamızı bırakmıyor vesselam!
Bir başka aklıma takılan ise bu dernekler platformunun ismi. Herhalde birçok isim benzetmesinin içinden seçilmiştir. Bana kalırsa bu adı mutlaka bir CHP’li ortaya atmıştır. Hemde “T’sini” büyükçe bir şemsiye veya çınar ağacı olarak düşünerek. Dernekleri her türlü baskı ve olumsuzluklardan koruyacak bir şemsiye veya kolları herkese uzanan bir çınar. Eminim bu dernekler platformunun isim babası bir CHP’lidir. Platformun içinde de CHP’li vardır muhakkak, kendilerini gizleseler de. Oy atma hakkını kazandığımız günden bu yana reyini hiç sektirmeden “Altı oka” basan biri olarak söylüyoruz bunları. Haklılığımız gani ve derin. Nasıl çağrışım uyandırmaz, bakar mısınız dernekler platformunun ismine ESTOK. Ha est ok ha altı ok…
Bizce hiç mahsuru yok. Ne olduğu değil neyi algılattığı önemli. Bizim platform deyip geçeriz. İyi işler yaptığında hiç çekinmeden sormadan hanemize yazarız. Yanlışları bizi bağlamaz. Ancak buradan Esenler’de var olduğundan bahis edilen dört yüz derneğe seslenmek istiyorum. İçinde mutlaka CHP’li başkanı veya yöneticisi olan dernekler vardır. Onlara sesleniyorum. Gidin Bu est ok altı ok benzeşmesini yerinde tahlil edin. Nasılsa mevcuduna siyaset bulaşmış bulaştırılmış, bir ucundan da siz tutun değil serzenişimiz, görün yeter. Onlara Katılmayın diyeceğim ama demiyorum, zaten sizi almazlar. Önümüzde genel seçimler var ya!
Allah’ınızı severseniz Esenler için bir şeyler yapın dernekçiler, bırakın bu antik kuntik oyunları…
Sayın Müftümüzün de yazdığı kitaplardan bir demeti bir vesile bekliyoruz.
Mutlu yıllar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder