14 Ekim 2011 Cuma

SAĞDAN SOLLANMAZ

 SAĞDAN SOLLANMAZ
 Listelerin açıklanmasıyla seçim ekspresinin iyice kapımıza dayandığını anladık. Her horoz kendi çiftliğinde öter misali doğal olarak CHP’den başlayacağız, deniz yolculuğuna. Öteden beri yazdık, söyledik. Maalesef vasat bir seçim atmosferi ve ne idüğü belirsiz bir yenilenme süreci yaşadı ülke. Seçime giren partiler makinistlerinin hevesine ve bilek gücüne bırakmış vatandaşın kaderini. Her birinin dümenindekiler bu genel başkanlar sultasına bel bağlamış, adına demokrasi, parlamenter rejim gereği diyorlar bu yazboz tahtasındaki listelere. Kara tahtadaki kırmızı kurdeleliler arasında isimlerini göremeyince de veryansın ediyorlar. Sitemkârlık diz boyu yayılmış siyaset sathına.
 Gel de parlama, Mentalitesi kukumav kuşu misali demokrat kesilenlere. Sosyalini, sosyalistini unutup liber demokrat, hiper bürokrat demo dolduranlara. Partinin dinamosunu hiçe sayıp realite budur, akilâne davrandık, adaleti gözettik diyenlere, gel de aldırma. Çağdaşlığa çizgi olacağız, gelişmişliğe damga vuracağız derken, yaren bulutlar kayıp giderken şükür duasına duranlara, gel de parlama.
Rotası diriliş, kotası devrim olacak, bayrağı altı oklu gemi devrilme noktasına gelmiş. Sert esen değişim rüzgarlarıyla yelkenleri yırtılmış. Çok sert estirmeye ne gerek vardı ki. Eğer değişim sandığa yansımaz ise alabora olur bu Atlantik. Bu hırçın dalgalı denizde bayrağı sembol armalar olan bu tarihi çınar mazi olur. Tarihi başlatan  değiştiren ve geliştiren, istiklali özgünleştiren Ata yadigarı bu siyaset akademisi tarih olur.
Çünkü doku zedelendi, eksen kaydı, senkron bozuldu bir kere. Nota tutmaz bu beste artık. Görmezden gelinse de midesi ekşidi bu yeni CHP’nin. Kimseye ilenmek değil niyetimiz ama İlle de bir şey söylemek gerekiyorsa eğer vitrinler yenilendi yenilenmesine de dükkan iflasın eşiğinde. Mor ışın yetisi gerekmiyor ki duvarın ardındaki gerçeği görmeye. Her şey ayan beyan ortada.
Bam teline basıldı bir kere örgütün. Bundan sonrası için ahenk beklemek, melodik uyum istemek diplomat pişkinliği olur en hafifinden. Flaş hayalcilik olur. Çünkü dengesi bozuldu bir kere ilkesel duruşun. Turkuaz mozaik çatladı. Ekin tarlaları arzulandığı üzere hasada durur mu bekleyip göreceğiz.
Sağcılık ile solculuk arasına sıkışıp kalmışların, doğru yolculuğu CHP’de görüp geçerken uğrayanların, uzun yıllardır CHP’Lİ olup yoldan çıkarılanların seçim sonuna kadar enlemi boylamı belirsiz kavgalarını erteleyecekleri muhakkak. Eğer ekinoks gerçekleşmez ise CHP yarışa platform, hat boyu kongresel senato olur akla zarar. Kurultay kul olur bu dönenceye, kurultaya kul olur bu tarifsiz, talihsiz dönüşüme razı olmayanlar. Biz de o vakit deklanşöre basarız inadına CHP inadına sol olan tabloda. Ama atı alan Üsküdar’ı geçmiş olur yine. Biz bu filmi daha önce görmüştük deriz yine, defaatle dediğimiz gibi. Durduk yerde seçim sonrası yapılacaklar seçim önüne çekildi. Politbüro dağıtıldı dağıtılmasına da manifesto yok ortada. Bari örgüt içinden yedekleri sürseydiniz arenaya, en ufak bir baskıda tuş olup pes edeceklerin yerine. Listedekilerin hem öyle bir derdi yok hem de manifestoyu yazacak solculuktan nasipsizler.
Bu güncel popüler liste ilistire dönerse haziran ortası, maazallah kutup yıldızı ufku göstermez liderine ve hep birlikte heder olur gideriz bu uğurda.
 Açık görüşlü olmakta fayda var. Tutuklu isek de parti tüzüğünce gözlemsel ve deneysel aklımızla görüyoruz, konu başlığı seçim olan bu kısır döngüyü. Örgüt yok sayıldı, örgüt unutuldu, örgüt unutulmuşa getirildi. Peki, kimle ulaşılacak seçmene, seçmen tabanına. Örgütün emri havalesine sunulmayan her idealist girişim realiteyi tersine işletir. Sonra çark kendini yer bitirir. Re’sen emekliler çoğaldıkça da CHP’de cadı kazanı kaynamaya başlar.
Sağdan gidip fazladan üç beş vekil bulacağım derken, son baskılara haber olmak da var. Trafikte altın bir kural vardır. Sağdan sollanmaz. Sağdan sollanmaya kalkışıldığında ciddi kazalara uğrama riski çok yüksektir.
 Ağalar, beyler, efendiler soldan sollanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder