TUAREK CEHENNEME DİREK
Dün Van’ı deprem vurdu.
Önceki gün bir çocuk Libya’da Kaddafi’yi vurdu.
Van yerle bir oldu, devlet en kısa zamanda ulaşmaya çalıştı ve yaralar sarılmaya başlandı. Libya’daki deprem ise Kaddafi’yi devirdi. Devrilme yetmedi, kafası ezildi, beyni kurşunlandı.
Artık bu Arap baharının yanılma ve yanlış anlama avansı böylece tükenmiş oldu. Kusursuzluk mümkün değil ama “ ayıplıya ayıbını belirtmezsen eğer yaptığını maharet sanır cahil.” Yıkıcı ve yakıcı tartışmaların içine çekilmek istemiyoruz ama emperyalizm ve kapitalizmin ayak oyunlarını iyi biliriz. Cenevre anlaşmasını da okumuşluğumuz var.
Belki Kaddafi’yi savunmak bize düşmez ama gerekirse de savunacak kadar tanırız Kaddafi Libya’sını. Yedi düvele ve emperyalizme karşı bir direniş, delikanlıca bir duruş varsa yanında oluruz Allah’ına kadar. İlerleyen yaşımızda bizi ilgilendirmeyen ne varsa terkeyledik ama Trablus içimize yaradır eskiden beri. Doğaldır ki ilgileniriz dibine kadar.
Zaten müslümanın müslümana yaptığını, arabın islama yaptığını diğer tüm dinlere ve din yerine kabul edilmiş ahlak öğretilerine mensuplar bir araya gelse yapamaz. Ancak ilim yoksa cehalet vardır ve cahilin şerrine can dayanmaz. Kötüydü öldür gitsin, sonra sık kafasına gelsin demokrasi. Bu kafayla demokrasi zor gelir. Tekmele, yerlerde sürükle, işkence et, kafasını gözünü yar, kan revan içinde bırak ve sevinçle nara at; “Allahü ekber”. Amenna Allah büyük ve her yapılanın elbette bir karşılığı vardır O’nun katında.
Vahşeti tüm dünya naklen izledi. Dikenli tarla yalın ayak gezdirmez insanı. Ancak o feryatlar kulaklardan hiç silinmeyecek. “Evlatlarım günahtır yapmayın” yaptılar ve “Allahü Ekber”. Günah yeniden tanımlanacak artık anlam açlığı çekildikçe. Çünkü uygarlaşmanın bu kadar uzağında, yarın asla yüzleşilemeyecek utanç yüklü şeyler yaşandı orada. Yarından sonra tuarekten çıkıp uluslaştırma çabası da uşaklığa terfi eder.
Yani parayı veren düdüğü yine çaldı.
Amerikan uşakları, Avrupalı işbirlikçiler, emperyal kafalı paralı gurkalar, avare bedeviler görevlerini icra ettiler. Kaça el sıkıştıkları yakın tarihte ortaya çıkar ama bedavaya satıldılar. Ayrıca düşmanlarını sevindirecek bir ölümü reva gördüler yıllarca taptıkları adama. Şerefiyle ölmesine bile izin vermediler aşırı ve sapkın tutkuların kıskacında kalarak. Dolara taptıklarını bir güzel gösterdiler. Velhasıl delikanlılık saplantılarıyla kurulmuş örtüler altındaki, çadır içindeki gizli gerçek hınçla göğe savruldu. Güneş duvara vurur rengi açılır misali.
Libya petrolü üzerine oynanan kanlı oyun son sahnesiyle şok etti. Ve peşkeşçekerler galip geldi. Zamanında İstanbul’u işgal eden müttefikler, Anadolu’yu parselleyip içindeki halkıyla kelepir fiyata satışa çıkaranlar, önceki gün Libya’ya da özgürlüğü getirdiler.
Öldürme özgürlüğü…
Artık yakın zamanda ileri demokrasiyi de yerleştirirler. Uyduruk seçimlerle ve yandan çarklı liboş partilerle ilerinin ilerisi demokrasi gelir.
Adam öldürme demokrasisi…
24.10.2011
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder