15 Ekim 2011 Cumartesi

Dokuz Işık Kararmamalı!

Dokuz Işık Kararmamalı!
    Ülke genelindeki hayır oylarında, MHP’nin olması gereken ağırlığı pek hissedilemedi.  Esenler-İstanbul-Türkiye hattında hayır oylarının büyük kısmını oransal değerler vererek CHP üstlendi. MHP üst yönetimi oylarına sahip çıkma açısından zaaf gösterdi. Başbakan referandum öncesi, her fırsatta 12 Eylül darbesi mağduru ülkücülere ve solculara seslendi. Ancak MHP genel merkezi, ülkücülere yapılan bu seslenişe yeterince yanıt veremediği için tabanda kaymalar oluştu. Referandum sonrasında ise, hayır oylarındaki MHP payını kamuoyunu inandıracak biçimde ortaya koyamadılar. Ve MHP’nin genel seçimde barajda kalır söylentileri kulaktan kulağa fısıldanır oldu. Oysa herkes biliyor ki MHP’nin %12–13 kemikleşmiş oyu var.
    MHP’de olan biteni doğaldır ki derinlemesine bilemeyiz. Ancak gözlemlerimizi MHP’li bir dostla paylaştığımızda öngörülerimizde hiç de haksız olmadığımızı gördük.
    MHP ilçelerinin ve yönetim kadrolarının, özellikle Esenler ilçesinin yeterince çalışmadığını söylemek yanlış ve haksız itham olur. Olanakları doğrultusunda ülkücü tabana ve halka yönelik propaganda çalışmalarını ellerinden geldiğince yaptılar. MHP’nin varoluş amacı çerçevesinde;  “Türk İslam sentezine, ülkenin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne, dirlik ve düzenine sahip çıkan, ülkede türküm deyip yaşamaktan gurur duyan” her bireye ulaşmak gayreti içindeydiler. Ancak yine de son yerel seçimlerde alınan %9 civarındaki MHP oyunun eridiği görüldü ve hayır oylarına katkısı sınırlı kaldı.
    Oylardaki bu gerileme genel merkeze bir tavırmıdır iler ki günlerde belli olacak. Fakat bir vizyon değişikliğine ihtiyaç duyulduğu olgusu, üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir nokta. MHP’nin yeni bir oluşuma gitmesi, kamuoyunda belirginleşen MHP baraj altı kalır endişesini gidermesi genel merkezin kaçınılmaz görevidir. Çünkü baraja takılırsa ülkücülerin deyişiyle;  Türkiye’de yeni bir dönem başlar, kapılar anahtarsız açılır ve ülke parçalanmaya gider savı güncellik kazanır. Böylesi çıkarımların yaşanabileceği realitesi ülkücüleri gerçekten rahatsız ediyor. Her seçimle azar azar kan kaybeden MHP, referandumda da benzer ve beklemediği bir sonuçla karşılaşmasını iyice değerlendirmelidir.
    Şimdi MHP’den beklenen özüne dönüp sorunlarını ve eksikliklerini tahlil etmesi ve dokuz ışık doktrini kapsamında meselelerini çözmesidir. Haçlı zihniyetine ve Musevi misyonuna karşı duruşun öncüsü olması gereken ülkücü hareketin yenilenmesine ve diriltilmesine yönelik her alternatifin gözden geçirilmesidir. 80 öncesi ülkücülerinin dışlanmışlığına son verilerek, 90 sonlarına kadar taşınan vizyonun yeniden geçerli kılınması da diğer bir beklenti. Dokuz ışık doktrinini,  üyesinden yöneticisine adamakıllı içselleştiren, Türk İslam sentezinden sapmayan ve bu çerçevede ideolojisini projelendiren bir MHP sadece ülkücülerin değil Türkiye’nin beklentisidir.
    Türkiye Cumhriyeti’nin 2023 sendromundan kurtuluşu, güçlü bir MHP’yi de gerekli kılıyor.  Osmanlı İmparatorluğu dışında hiçbir Türk devletinin bu coğrafyada yüz yıldan fazla hüküm sürmediği tarihsel bir gerçektir. 1923–2023 zaman dilimi bitiminde 100. Yılını kutlayacak Türkiye’nin esenliği açısından MHP ivedilikle kendine gelmelidir.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder