14 Ekim 2011 Cuma

“YEDİ KOCALI HÜRMÜZ”…

“YEDİ KOCALI HÜRMÜZ”…
 Aklımda düşünce kırıntıları dolaşırken seçime ve seçmenlere ilişkin, davranış bilimcisi sayılan veya öyle adlandırılan bir akıllının ileri sürdüğü akla ziyan fikirler beynimizi bulandırdı.
 Her fırsatta kadını aşağılamaya ve küçümsemeye varan, hayatının son döneminde erkekleri cennetlik yapan bir tufan vurdu kamuoyunu. Çok eşliliğin yasallaşması yönünde ilk kıvılcım çakıldı. Yangını yüreğimizi burktu.
 Mahkeme yanı başımızda kurulmuş, yatak odalarının tam orta yerinde çok eşliliği savunan aykırı görüş mırıltıları çöreklenmiş. Uykularımız kaçtı billahi. Sadece ve tamamen kişisel biraz da duygusal, hiçbir parti ve cemaatle ilişkisi yok, hiçbir gruba ait değildir şeklinde özrü kabahatinden büyük şapşallıklarla tiyatro devam ediyor,ettiriliyor.
İnsanların “üresin” diye evlenmesine inanış hakimse, si-bemol girişler ve çıkışlar melodiyi bozar elbette. Kadın cephesinde ise kaygı başköşeye yerleşir derhal. Şahsa münhasır fikirlerini zart diye ortaya dökersen sıkışıp kalırsın mengenede aklı cin hanım. Bir yere kadar anlarız da beyanı-fikri sabitini, şu belediyelere yaptığın aile danışmanlığını anlayamadık harbiden.
 Evli olup olmadığın, varsa parti yandaşlığın, zerre kadar ilgimizi çekmez. İnançlılığın veya inançsızlığın sadece kendini ilgilendirir, kimseyi bağlamaz. Ancak bu avare kelimelerin soluğunu kesen, davranış bilimleri ak ademisyeni belediyelerin toplantı salonlarında kadınlarımıza, analarımıza, bacılarımıza bin şatafatlı seminerler veriyorsa, verdiriliyorsa bu bizi ilgilendirir en alasından.
 Vah-yazık diyemeyiz eski bir feminist olarak. Özellikle kasetli siyaset devrine denk düşürülen, zaaflı akımlara yüz veren bu açıklamalara, reddi miras yaparız en sertinden.
 Tek boyutlu karakterlerin cirit attığı seçim meydanlarında modeli belirsiz esrarlı gülüşler yükselirse semaya kadınlara ağlamak düşer sonra. Kendini adam sayan ukalalar ise çullanır birle yetinmeyip, ikiye üçe. Allah’ın hakkı üç, izni dört hurafeleri ile çeteleler tutulur. İş sömürgeci güçlerin uyguladığı çağın savaş taktiklerine kayar ve verilecek ders için en uygun an beklenir. Dersin adı da gelişmiş demokrasi ithali olur.
 Soğukkanlılıkla yazılmış dipnot niteliğindeki uyarımlar, habername adıyla gerçek olursa kale içerden fethedilir. Eğer abartılmıyorsa, öyleyse hakikaten kadınlar boş gözlerle ufku tarar, meşakkatli yollarda tökezleyince. Sözde elinden tutup kaldıracaklar ise sıraya geçer.
 Olağan sayılıyor artık, ciddiyetten uzak uçkur muhabbetleri. Duygusal ve komik, emre havale hak geliyor yaygın şekliyle harem kurma hevesleri erkek egemen topluma. İkiyüzlü etik değerler, iletişim araçlarını en iyi kullananların emrine girerse, işler işte böyle arapsaçına döner.
 Ne yazık ki; hep yedi karılı öküzlerin ekmeğine yağ sürülüyor, davranış danışmanları kadın olsa bile. Peki, yedi kocalı Hürmüzlerin hakkını kim koruyacak, kıyamet kopar vallahi, ahlakçı kesiliriz o zaman en halisinden…     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder